menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sosyal devlet olmak için

11 19
previous day

Prof. Dr. Haydar Baş'ın gazetemizde 03.02.2014 tarihli yayımlanan yazısıdır

Tüketim eksenli tek analiz olan Milli Ekonomi Modeli'miz (MEM), iktisat literatürüne pek çok ilki kazandırmıştır.

Adil bir gelir dağılımı yapabilmesi, sürekli büyümeyi temin etmesi ve tam istihdamı sağlaması ile MEM, ekonomi sorunlarının tamamına çözümler getiren ilk tezdir.

Faizin sistemden çıkarılması, az gelirli kesimin güçlendirilmesi, vergisiz bir ekonomi ortaya koyabilmesi gibi enflasyon tanımına getirdiği yeni açılım da ilk kez tezimizle öğrenilen ekonomi başlıklarıdır.

"Fiyatlar genel seviyesinin yükselmesi" olarak tarif edilebilecek enflasyonun, maliyetten de kaynaklanabileceğini ortaya koyan ilk tez bize aittir.

Maliyet enflasyonu olarak adlandırdığımız bu enflasyonun kaynağı; hammadde fiyatı, sigorta primleri, kiralar, enerji giderleri, işçi maaşları, maliye masrafları ve kredi faizleridir.

Faiz, maliyete etki eden kalemlerden sadece biridir. Bir işletme için düşünürsek, iş sahibi yukarıdaki kalemlerin tamamını ürettiği mamulün fiyatına yansıtmak zorundadır.

Maliyet enflasyonuna, hammadde artışlarının yanında kredi faizi oranları ve kamunun bütçe açıklarını maliyetli para ile kapama yoluna gitmesi de neden olmaktadır.

MEM'i deklare ettiğimiz ilk andan itibaren dünya iktisat literatürü, maliyet enflasyonu ile tanıştı. Türkiye'de, Kemal Derviş'in ekonomi yönetimine getirildiği rahmetli Ecevit döneminde faizler yüzde 60 - 70'lere ulaştığında, bendeniz hükümetin yüzde 15'lere çekmeye çalıştığı enflasyon için bunun yapılamayacağını iddia etmiştim.

"Sen yüzde 70 faiz vereceksin, enflasyonu yüzde 15'e çekeceğini söyleyeceksin". Bu mümkün olmayan bir iddiadır, demiştim.

Yılsonunda da enflasyonun yüzde 25'lere düştüğü beyanında........

© Yeni Mesaj