İmam Rıza (a.s.)
Prof. Dr. Haydar Baş'ın gazetemizde yayımlanan 23.02.2016 tarihli yazısıdır
Nasp edilmiş imamların sekizincisi İmam Rıza'dır.
Babası İmam Musa Kazım'ın Bağdat zindanında şehit edilmesinin ardından imamet vazifesini üstlenmiş ve 20 yıl bu vazifeyi devam ettirmiştir.
Tarihçi Heysemi, eserinde O'nu anlatırken, "?çağının en çok ibadet edeni, en âlimi ve en cömerdiydi" demiştir. İmam Rıza, Me'munun veliahtlık teklifini kabule mecbur kalmıştır.
İmam'a, "Ey Resulullah'ın oğlu, neden veliahtlık teklifini kabul ettin?" diye sorulduğunda, buyurdu ki, "Dedem Emir'ül Mü'minin Ali'yi şuraya katılmaya zorlayan nedenlerden dolayı" şeklinde cevap vermişti.
Me'mun, İmam Rıza'ya, "Ben kendimi halifelikten azlederek onu sana teslim edip sonra da sana biat etmeyi düşünüyorum" demişti.
İmam, "Eğer bu hilafet senin hakkınsa ve Allah-u Teala (cc) onu sana layık görmüşse, Allah'ın sana giydirdiği hilafet elbisesini çıkarıp başkasına giydirmen caiz değildir. Ama eğer hilafet senin hakkın değilse, kendine ait olmayan bir hakkı bana verme yetkisine de sahip değilsin" şeklindeki tarihi cevabıyla, imametin Ehl-i Beyt'e ait olduğunu ifade etmiştir.
Me'mun'un bir vali atanması konusunu İmam'a bırakmasında İmam Rıza'nın verdiği şu cevap, imametin Ehl-i Beyt soyuna Allah'ın emriyle verildiğini gösterir: "Allah'a yemin ederim ki, hiçbir şekilde halifeliği içimden geçirmedim. Medineliler ve yabancılar bana ihtiyaçlarını sunarlar, ben de onları karşılardım. Benim yazdığım mektuplar her tarafta itibar görür, yazdıklarım uygulanırdı. Rabbimin bana bahşettiği nimete ek bir nimet Bana vermiş değilsin."
İmam'ın veliaht olduktan sonra şöyle dediği nakledilir: "Allah'ım! Sana ayan olduğu üzere Abdullah Me'mun veliahtlığı kabul etmezsem beni öldüreceğini söyleyerek istemediğim halde beni veliahtlığı kabule zorladı?"
İmam, elbette ölümden korkarak bu işi kabul etmedi. Bu sayede........
© Yeni Mesaj
