menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Her şey Allah'ı arıyor

15 3
21.03.2025

Prof. Dr. Haydar Baş'ın gazetemizde 10.10.2001 tarihli yayımlanan yazısıdır

Varlığın hakikatini kavramak, insanoğlunun daima merak konusu olmuştur.

Sonsuz çeşitteki maddeyi, evreni, galaksileri hepsinden önemlisi bir su damlasından meydana gelen kendini gören insan, tüm bunlar neden varoldu, bu yaradılışın sebebi nedir, nasıl meydana geldi şeklindeki sorularına yüzyıllardır cevap aramaktadır.

Alemlerin yaratıcısı Cenab-ı Hakk olması sebebiyle, yaradılışla ilgili sorular için kesin doğrulara ulaşmak da ancak, Allah'ın yaratılıştaki hikmetini kavramakla olabilir.

"Ben insanları ve cinleri ancak bana ibadet etsinler diye yarattım" (Zariyat: 56) ayeti kerimesi ve "Ben gizli bir hazine idim, bilinmeyi murad ettim, mahlukatı yarattım" kudsi hadisinde de beyan edildiği gibi, Cenab-ı Vacibul Vücut, bu alemi, kendisini bilmesi, varlığını kabul ile tanıması maksadıyla yaratmıştır.

Allah'ı tanıması muradıyla verilen eşya ve insan ise, Cenab-ı Hakk'ın tecellilerinden vücut bulmuştur ve alemin devamı bu tecellilerin devamına bağlıdır.

Maddenin boyut kazanması için mutlak olan tecelli hareket demektir. Kainat en küçük madde biriminden, en büyüğüne kadar bir hareketin eseridir. Allah'ın tecellisidir.

Tecelli durduğu an madde yok olur. Bilindiği gibi, maddenin yapı taşı olan atom, çekirdeğinin etrafında korkunç bir hızla dönen elektronlardan oluşmaktadır. bu dönüş hızı o kadar fazladır ki, izledikleri yörüngede bir elektron duvarı oluştururlar.

Bizim madde olarak gördüğümüz şey, aslında idrak edemeyeceğimiz kadar hızlı dönen........

© Yeni Mesaj