AB'nin Türkiye'ye bakış açısı
Prof. Dr. Haydar Baş'ın gazetemizde 07.01.2002 tarihli yayımlanan yazısıdır
Uzun zamandır AB'ne üyelik için uğraşan Türkiye, Avrupa ile aynı standartlara gelebilmek için pek çok Anayasal değişiklik yapmış, ciddi tavizleri göze almıştır.
Buna ramen, 2010 yılına kadar üyelik görüşmelerine bile alınmayacağı belli olan ülkemize karşın; daha sonra başvuruda bulunan doğu bloku ülkeleri Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya, Slovakya, Slovenya, Litvanya ve Kıbrıs Rum Kesimi ile müzakerelere başlanması kesinleşmiştir.
Yıllardır ifade ettiğimiz gibi, AB temeli Hıristiyan dini ve medeniyetiyle şekillenmiş bir topluluktur.
Yazılarımızda, panellerimizde, konferanslarda izah etmeye çalıştığımız bu gerçek, AB üyesi ülkelerin temsilcilerince gizli oturumlarda da gündem edilmektedir.
Siyasi kriterler, azınlık meselesi gibi sahalarda uyum şartlarının ileri sürülmesine rağmen, Türkiye, esas olarak Müslüman kimliği nedeniyle birliğe dahil edilmek istenmemektedir.
1996 yılında, Körber vakfının Almanya'da düzenlediği 2. Türk-Alman sempozyumunda da bu konu gündeme gelmiş, Türk ve Alman ilim adamları arasında tartışılmıştır.
Türk tarafını temsilen toplantıda bulunan Sn. Kamran İnan, Aralık 1994 yılında AB'nin Essen Zirvesi'nde veda konuşmasını yapan Jacques Delors'un........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Mort Laitner
Stefano Lusa
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Ellen Ginsberg Simon