menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Adalet ve demokrasi için Çağlayan’daydık

29 14
05.09.2025

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın Cumhurbaşkanı'na hakaret iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması 11. Asliye Ceza Mahkemesi'nde gerçekleşti. Bizler de hak, hukuk, adalet ve demokrasi için Çağlayan Adliyesi'ndeydik. Duruşmada, savcının hazırladığı iddianame okundu, BTP lideri Hüseyin Baş ve avukatları savunmalarını yaptı.

Mahkemenin verdiği ara kararda, BTP lideri Hüseyin Baş'ın adli kontrol ve yurt dışı yasağı kaldırıldı. İkinci duruşmanın ise 15 Ocak'ta olacağı belirtildi.

Duruşmadan önce açıklamada bulunan Av. Lütfullah Önder, "4 sayfalık iddianamede yaklaşık 500 kelime konuşmanın tamamına yer verilmiş ama neyle suçlandığımızı bilmeden savunma yapacağız" demişti.

Önder açıklamasını şöyle detaylandırmıştı:

"Örneğin Suriye politikasının yanlışları anlatılmış, eleştirilmiş. mühürsüz oyların geçerli sayılması eleştirilmiş, özelleştirme politikaları eleştirilmiş. Bunların her biri cumhurbaşkanına hakaret suçlamasına ilişkin iddianamede suç olarak adeta belirtilmek suretiyle suçlanıyor. Yani somut olarak şu kelimeyle hakaret ettin şeklinde bir suçlamayla karşı karşıya değiliz."

Halbuki, hukuka göre bir kişi suçlanacaksa, somut bir takım deliller ortaya konulması gerekiyor. Ve iddia makamının eğer ortada kanuni anlamda suç teşkil edecek bir delili olsaydı, aylarca zamanı vardı ve bunu yapabilirdi.

Anlaşılıyor ki, iddia makamı "Biz suçlamaları yöneltelim, nasıl olsa kervanı yolda düzeriz" mantığıyla hareket etmiş ama hesaplar tutmamış.

Lütfullah Önder, iddianameden yola çıkarak şu sonuca ulaşıyor: "Bütün bu siyasi eleştiriler suçmuş gibi bir iddianame oluşturulmuş. Eğer bunlar suç değilse neden iddianamede bunlara yer........

© Yeni Mesaj