menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Atatürk’ü anlatmak ve anlamak

12 2
11.11.2025
Türkiye'de hiç kimse gardırop Atatürkçüsü kadar Atatürkçülüğe zarar vermedi. Hiç kimse gardırop Atatürkçüsü kadar devrimleri kemiremedi.

Hiç kimse Türkiye'nin dünya lideri ülke olma çabasını gardırop Atatürkçüsü kadar baltalayamadı.

O kadar çok tanıklık etmişliğim var ki bu anlattığım konuya dair.

Atatürk kimdir denildiğinde sadece "19 Mayıs 1919'da Samsun'a ayak bastı, memleketi düşmanlardan kurtardı," falan filan.

Bu konuda Atatürk'ün partisi CHP'nin çok ama çok büyük vebali olmakla birlikte, Milli Eğitim istemimizin bu konuda ketum davranması ve yetersizliği ise, işin bir başka boyutu.

Koca Atilla İlhan bile kendisi adına itiraf ediyor.

Ben diyor Atilla İlhan, "Lise yıllarımda bile Atatürk'ü çok fazla tanımıyor, varsa yoksa sosyalizm diyordum" diyor.

Sonra 35 yaşlarında iken bir yurt dışı seyahatimde birisi bana, "Sizin muhteşem bir devrimci lideriniz var. Mustafa Kemal. O'nun hakkında ne dersin" diye sorduğunda, donup kalmıştım diyor.

"Bu işler burada ayaküstü olmaz" deyip, savuşturdum; otele gider gitmez de Türkiye'de arkadaşlarıma yazıp, Mustafa Kemal'in Söylev'i ile 'Söylev ve Demeçler'inin üç kitabını istedim diye de ekliyor.

Atilla İlhan bu eksiğini, bu eksikliğin büyüklüğünü görür görmez, sorumluluğunu idrak ediyor, telafisi için hemen harekete geçiyor.

Kendini yetiştiriyor; okumaya, araştırmaya başlıyor, Atatürk ve eseri hakkında zamanla geniş bilgi ve kültür sahibi oluyor.

Edebiyat ve diğerlerinin yanı sıra bu alanda da makaleler, kitaplar yazıyor, konferanslar veriyor, TV programları........

© Yeni Mesaj