menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yemekteyiz: Trump’tan Putin’e yemek masası analizi

12 1
02.03.2025
Bir laf var ya, "Ne yersen osun" diye… Peki, ya devlet adamları? Acaba onların tabaklarına konulan yemekler, dünyayı yönetme tarzlarını şekillendiriyor olabilir mi? Kulağa garip geliyor ama düşününce, "Ulan, acaba mı?" dedirtiyor. Gelin, Ramazan'ı idrak ettiğimiz bu günlerde, dünya liderlerinin mutfağına bir dalalım ve masalarında ne var ne yok bir bakalım.

ABD başkanı Donald Trump, elinde Big Mac, ağzında patates kızartması ketçaba bandıra bandıra dünyaya ahkâm kesmeye çalışıyor. Mc Donald's manyağı bu arkadaş, "Hızlı olsun, ucuz olsun, herkes yesin" mantığında. Kararları da aynen böyle: Düşünmeden atılan tweet'ler, Çin'e çat diye koyulan tarifeler, Gazze'yi "devralma!" meselesi tam olarak "Ben yaptım, oldu" havası. Fast food gibi işte; iki dakikada pişir, ama besin değeri sıfır. Görüntü ama politik tavır, siyasi lezzet sıfır.

Sıra Türkiye'ye gelince, tabakta kuru fasulye-pilav var. Yanında turşu, biraz da soğan kırarsın, oh mis! Ne soslar var, ne havalı sunumlar; ama karnın doyar, gün boyu ayakta tutar. Atatürk'ün bile favorisiymiş bu ikili, düşünün. Dış politikada da aynı: Fazla şatafat yok, ama masadan kalkmazsın. Rusya'yla mı görüşüyorsun, NATO'yla mı? Görüşürsün… Hepsine kuru-pilav dayanıklılığı. Bazen "Biraz baharat katsak?" diyesim geliyor, ama işte, bu sadelikte bir tat var, o da bize........

© Yeni Mesaj