Zeytin, maden, yasa: Kimin için?
YERLİ MADEN, YABANCI GELİR
Türkiye'nin altın madenlerinin 'si yabancıların elinde. Madencilik sektörü 2004'te GSYH'nin %1'ini oluştururken, 2022 itibariyle bu oran yalnızca %1,4'e çıkabildi. Sektör büyüyor ama bu büyümeden Türk halkı değil, Londra merkezli şirketler faydalanıyor. Yani Türkiye ham maddeyi çıkarıyor, çevre zararını üstleniyor, ama katma değeri başkaları topluyor.
SADECE ZEYTİN DEĞİL, TOPYEKÛN TARIM YOK OLUYOR
TBMM komisyonlarında yasa teklifinin görüşülmesi sırasında yaşanan tartışmalar, yalnızca bir çevre düzenlemesi değil, toplumsal bir kırılma anını da gözler önüne serdi. Bu süreçte İkizköy Mahalle Muhtarı Nejla Işık'ın yaptığı açıklamalar, zeytinliklerin çok ötesine geçen bir mücadeleyi işaret ediyor. Her ne kadar kamuoyunda "zeytin" üzerinden bir hassasiyet oluşsa da, Işık'ın sözleri bu mücadelenin yalnızca zeytin sahibi birkaç kişinin değil, topyekûn bir halk kesiminin sesi olduğunu ortaya koyuyor:
"6 yıldır hakkımızı aramak için, sahip olduğumuz değerlerimizi elimizde tutmak için mücadele ediyoruz ve hep şunu söylüyoruz; şirketlerin değil, zenginin değil, güçlünün değil, köylünün, fakirin, fukaranın, çiftçinin, işçinin, yalnız bizim yanımızda olun."
Bu sözler, tarımın ve kırsal yaşamın her alanında yaşanan çözülmenin altını çiziyor. Bugün sadece zeytinlikler değil; ormanlar yok ediliyor, fındık bahçeleri tahrip ediliyor, arıcılık can çekişiyor, hayvancılık bitme noktasına geliyor. Kısacası, üretimin tüm damarları birer birer kesiliyor.
Tarım artık sürdürülebilir değil. Üretim zinciri adım adım........
© Yeni Mesaj
