Türkiyenin dış politika serüveni: Kaçırılan fırsatlar ve büyük tehditler
Eğer biz gerçek anlamda bir güce sahip olmak istiyorsak, millet olarak bütünlüğümüzü korumamız şarttır. Farklı gruplara bölünerek birbirimizle çatıştığımızda, elimizdeki imkân ne kadar değerli olursa olsun, dünya siyasetinde bir karşılık bulmamız mümkün değildir. Tam tersine, ancak bir ve bütün olduğumuzda hem Türk Cumhuriyetlerinde hem de İslam coğrafyasında söz sahibi olabiliriz. Bugün bölgedeki tüm aktörler de bunu görüyor: Amerika, İngiltere, Rusya, Fransa… Hepsi, bu coğrafyanın başını çekebilecek tek devletin Türkiye olduğunu biliyor. İşte bu nedenle karşımıza çıkacak her problem, bizi parçalamaya değil; tam tersine vahdetimizi pekiştirmeye vesile olmalıdır.
Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından Türkiye'nin önünde çok büyük bir fırsat açılmıştı. Hem Türk Cumhuriyetleriyle hem de İslam coğrafyasıyla yakın ilişkiler geliştirebilecek, bölgesel bir lider olabilecek potansiyele sahipti. Ancak bu süreç, ABD'nin başını çektiği Büyük Ortadoğu Projesi'nin gölgesinde şekillendi. ABD, Türkiye'nin bölgede lider ülke........
© Yeni Mesaj
