menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

PKK sonrası dönem: Fırsat mı, tuzak mı?

22 5
yesterday
PKK'nın "fesih" açıklaması, acaba stratejik bir manevra gibi okunabilir mi? Bugün ki yazımda konuya çok daha farklı bir perspektiften bakmaya çalıştım. Dikkatli bir göz, bu çıkışın ardında eskimiş ve etkisini yitirmiş bir ideolojik ezber izlerini görebilir. PKK, silahlı mücadele tarihinde ilk kez, kitle nezdinde taşıdığı "direniş" meşruiyetini yitirdiğini itiraf etmiş oldu. Bu ilan, bildirgelerinde ifade ettikleri gibi bir başarı hikâyesinin sonu değil; mecburi bir taktik değişikliği olarak da algılanabilir.

Yıllarca sürdürülen propaganda, "özgürlük" vaadiyle yürütülen dağ kadroları organizasyonu, bugün genç kuşakların gözünde anlamını yitiriyor. Ne 1990'ların sert mücadele iklimi kaldı, ne de 2000'lerin "demokratik özerklik" hayali... Artık Kürt gençleri daha çok üniversiteyi, yurtdışını, girişimciliği ve dijital kimliklerini konuşuyor. PKK ise hâlâ köhne dağ kamplarına çağırıyor.

Bu gerçek, sadece sahadaki kadrolarda değil, sivil görünümlü uzantılarda da bir çözülmeye neden oluyor. Son yıllarda çeşitli STK'lardan ve siyasi çevrelerden sessizce kopan isimlerin artması, tabandaki inanç eksilmesinin açık göstergesidir. Fesih ilanı, bu çözülmeyi merkezî bir dille kontrol altına alma çabasıdır.

Sosyolojik olarak dağılmanın en güçlü işareti, bir örgütün kendi anlatısına inanan insan bulmakta zorlanmasıdır. Bugün PKK'nin yaşadığı tam da budur. Ne "demokratik konfederalizm" ne "komünal yaşam" ne de "kadın özgürlükçü........

© Yeni Mesaj