menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Menemen pişti, şimdi servis edilecek: Anayasa sürecinin perde arkası

16 1
11.06.2025
"Çocuktan al haberi" derler. Bazen bir aile ya da iş toplantısında alınan kararlar hemen açıklanmaz, zamanla ve kademeli olarak duyurulur. Ancak o toplantılarda bulunan bazı kişiler, adeta birer "köstebek" gibi sızdırma yapar, olayın öncesinden ipuçları verirler. Ben bugün yaşanan anayasa sürecini işte buna benzetiyorum.

Sürekli olarak "anayasa değişikliği gündemde mi, değil mi, bir sürecin içindeyiz mi?" diye soruyoruz. Bana göre bir sürecin içinde değiliz; sürecin tam da sonundayız. Şu an artık "servis dönemi." Yani "menemen pişecek" demiyoruz artık. Menemen çoktan pişti. Şimdi sadece nasıl servis edileceği konuşuluyor: soğanlı mı olacak, soğansız mı? Tartışmalar bu düzeyde. İçerik değil, sunum konuşuluyor. Komisyonlar kurulsa bile ana malzemelerde mutabakat sağlandığını, sadece ceza maddeleri veya oranlar gibi teknik detayların ele alındığını düşünüyorum. Esas meselede uzlaşıldı.

Şu an sadece "kim servis edecek, ne zaman servis edecek" tartışması var. Topluma nasıl sunulacağı konuşuluyor. Ve evet, bu süreçte çeşitli ipuçları basına ya da kamuoyuna sızdırılıyor. Bu, bir "toplumu hazırlama" süreci. Örneğin, Sayın Bahçeli'nin yıllardır sık sık kullandığı "vakit tamamdır" ya da "vakit geldi" gibi ifadeleri hatırlayalım; 12 Kasım 2004'teki videosunda da bu vurgular vardı.

28 Mayıs 2023'teki seçim sonrası da Sayın Bahçeli açıkça "28 Mayıs siyasette çağ kapatıp çağ açacaktır" imasında bulundu. İstanbul'un fethiyle kıyasladığı bu sözler, "Önümüzdeki günlerde çok şey değişecektir. Her şey değişecektir. İnşallah Türkiye değişmez" ifadesiyle açıkça bir yön değişikliğine işaret ediyordu.

Bu yeni anayasa süreci bir günde ortaya çıkmadı. 12 yıl önce başlatılan anayasa çalışmaları, dört partili uzlaşma komisyonu tecrübesi şimdi başka bir biçimde yeniden devreye alındı. Ancak bu kez AK Parti, 10 kişilik bir ekip kurarak işi daha gizli yürütüyor; şeffaflık pek istenmiyor.

Anayasa değişikliğinin referandumla mı yoksa Meclis'te mi hallolacağı konusuna gelince, Cumhur İttifakı'nın gerekli 400 milletvekili sayısına ulaşmakta zorlanmayacağını düşünüyorum. Meclis'e girmeleri imkânsız olan altılı masa marifetiyle Meclis'e giren bazı vekillerin durumu malum. Bir de buna masayı yapan ustalarla ilgili gelişmeleri eklerseniz, bu iş çoktan bitmiş demektir.

Bu analizi sadece ben yapmıyorum elbette. Mesela, CHP ile........

© Yeni Mesaj