menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Küresel sermaye düzeni

11 1
19.11.2025
Bir önceki yazımızda, Türkiye'de sermayenin nasıl el değiştirdiğini ve gelir eşitsizliğinin neden derinleştiğini tartışmış, "Sermayenin Yeni Haritası"nı çizmiştik. Bugün aynı soruyu daha geniş bir perspektiften ele alalım. Çünkü temel mesele şu:

Türkiye'de değişen şey sadece zenginlerin isimleri mi?

Yoksa sermayenin aidiyeti -yani kime ait olduğu- mi değişiyor?


Başka bir ifadeyle:
  • Bu tablo iç siyasi ve ekonomik tercihlerin doğal sonucu mu,

  • Yoksa küresel sermayenin derinleşmiş etkisinin yerel yansımaları mı?
Bu soruyu yanıtlayabilmek için, meseleyi yalnızca Türkiye'nin iç dinamikleriyle değil, küresel ekonomi düzeninin bağlamıyla birlikte okumak gerekiyor.

KÜRESEL EŞİTSİZLİĞİN ANATOMİSİ: DÜNYADA PASTAYI KİM YİYOR?

Son kırk yılda dünya, neoliberal ekonomi akımlarının belirleyici hâle geldiği bir döneme girdi. Bu süreç:
  • devletlerin üretimden çekilmesini,

  • finansal piyasalara bağımlılığın artmasını,

  • sermayenin yukarı doğru yoğunlaşmasını
beraberinde getirdi.

2023 World Inequality Database verileri:
  • Dünya servetinin 8'i en zengin %1'in elinde.

  • Küresel gelir artışının E'i en varlıklı 'a gidiyor.
Oxfam'ın 2024 raporu ise tabloyu daha da keskinleştiriyor:
  • Milyarderlerin serveti bir yılda 2 trilyon dolar arttı,

  • Milyarlarca insan yoksulluk sınırına sıkıştı.
Bu durum yalnızca ekonomik değil; siyasi ve toplumsal güç dengelerini dönüştüren yapısal bir süreç.

TÜRKİYE NEDEN BU DALGANIN ETKİSİNDE?

UBS Global Wealth Report 2024'ün verileri, Türkiye'nin küresel eğilimden bağımsız olmadığını gösteriyor:
  • Hane halkı reel serveti eriyor,

  • Milyoner sayısı artıyor,

  • Servet Gini katsayısı 0,73 gibi yüksek bir eşitsizlik düzeyine işaret ediyor.
Bu tablo, ekonomide "bağımlı büyüme modeli" olarak adlandırılan süreci akla getiriyor:

........

© Yeni Mesaj