menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kuraklık felaketi kapıda: Tarım politikası yeniden yazılmalı

24 1
05.09.2025
Türkiye tarımı hem coğrafi hem yapısal kırılganlıklarla karşı karşıya. Mart ve nisan aylarında yaşanan don olayları sonrası şimdi de ülke genelinde kuraklık tehdidi kapımızda. TZOB Başkanı Bayraktar'ın uyarısı net: "Sulama randımanımız yaklaşık R, yani kaynağından tarlaya suyun yarısını kaybediyoruz." Aynı açıklamada, "yeraltı sularında da tüketime başladık," denilerek durumun ciddiyeti vurgulanıyor. Bu veriler ışığında, "kuraklık" tanımı bir afetten ziyade yapısal bozuklukların sahibi olduğu bir krizdir.


Yapısal Kırılmalar


  • Sulama Verimliliği Düşük:

    Türkiye, tarımsal sulama için kullandığı suyun t–77'sini harcarken, bu suyun 5–60'ı açık sistemlerde kayboluyor. Basınçlı sistemlere geçildiğinde randıman 'a çıkabiliyor.

  • Su Kaynakları Azalıyor:

    2020 itibarıyla kişi başına düşen su miktarı 1 347 m³/yıl; 2030'da 1 000 m³ seviyesine düşmesi bekleniyor. Bu, Türkiye'yi hızla "su fakiri" bir ülkeye dönüştürebilir.

  • Tarım Nüfusu Yaşlanıyor:

    18–32 yaş arası tarımla uğraşan gençlerin oranı sadece %5. Bu tablo, tarım sektörünün gelecekte ciddi bir işgücü boşluğu yaşayacağına işaret ediyor.

  • Borç Çiftçinin Üretimini Kısıtlıyor:

    Hem doğal afetlerin hem kuraklığın vurduğu çiftçi, borçlarını ödeyemez hale gelmiş durumda; kredi ödemeleri, yapılandırılmadan sürdürülebilir üretim mümkün gözükmüyor.

Ek Bir Boyut: Susuz Tarım ve Ürün Yönlendirmesi


Türkiye topraklarının........

© Yeni Mesaj