menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İmralı tartışmaları ve Bahçeli’nin çıkışı

30 1
previous day
Türkiye günlerdir yeniden aynı soruyu tartışıyor:

"İmralı'ya gidilsin mi, gidilmesin mi?"

Bu defa tartışmayı alevlendiren isim, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli oldu.

Bahçeli'nin:

"Gerekirse üç arkadaşımı alır, kendi imkânlarımızla İmralı'ya gideriz."

çıkışı siyaset gündemini bir anda değiştirdi.

Ardından TBMM'deki süreç komisyonu Abdullah Öcalan'la görüşme yapılması yönünde karar aldı.

Denge dikkat çekiciydi: CHP oylamaya katılmadı; AK Parti, MHP, DEM Parti, EMEP ve TİP'ten vekiller evet dedi.

DEM Parti'den Pervin Buldan'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Bahçeli'ye ve Meclis Başkanı Kurtulmuş'a teşekkür etmesi, fotoğrafı daha da anlamlı kıldı.

Fakat meseleyi yalnızca bugünün hararetli tartışmasıyla sınırlamak eksik olur. Çünkü bu tartışmanın çok daha eski bir arka planı var.


12 Yıl Önceki Uyarı: "Bizi bir gün 'Sayın' demeye mecbur edecekler"

2013 yılında Prof. Dr. Haydar Baş'ın yaptığı uyarılar bugün yeniden hatırlanıyor.

Samsun'daki "Millî Kahramanlarımızı Anma Programı"nda Baş, o dönem yürütülen süreci şu cümleyle özetlemişti:

"Süreç bizi öyle bir noktaya getirir ki, Öcalan'a 'Sayın' demeye mecbur bırakabilirler."

Bu söz, o gün birçok kişi tarafından ihtiyatla karşılanmıştı.

Bugün ise gelinen nokta, bu öngörünün ciddiyetini gösteriyor.

Baş'ın yaklaşımı sadece güvenlik penceresinden değil; toplumsal psikoloji, dil ve meşruiyet algısı üzerinden yapılmış........

© Yeni Mesaj