menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Depremi unutmak, geleceği kaybetmektir

20 0
20.08.2025
17 Ağustos 1999… Hepimizin hafızasında acı bir iz bırakan tarih. Resmî rakamlara göre 17.480 yurttaşımızı kaybettik, 43.953 kişi yaralandı. Ben de o gün İstanbul'daydım. Sokaklara yayılan feryatları, insanların çaresizliğini bizzat gördüm. O gece sadece binalar değil, aslında devletin ve toplumun hazırlıksızlığı da çökmüştü.

Bugün aradan çeyrek asır geçti. Bilim insanları, önümüzdeki 25 yıl içinde e ihtimalle yeni bir büyük depremin kapımızı çalacağını söylüyor. Yani tehlike hâlâ yanı başımızda. Ama siyaset kurumu hâlâ seçimlere, koltuk hesaplarına, günübirlik polemiklere odaklanıyor. Deprem gerçeğini konuşuyor muyuz? Hayır. Fakat depremin bir gün mutlaka geleceğini biliyoruz. İşte tam da bu yüzden, bu mesele aslında siyaset üstü bir varlık-yokluk meselesidir.

KENTSEL DÖNÜŞÜM MÜ, RANTSAL DÖNÜŞÜM MÜ?

Geçtiğimiz günlerde BTP İstanbul Belediye Başkan Adayı Av. Cihan Erdoğanyılmaz'ın bir sözü dikkatimi çekti:

"AKP, İstanbul'da 85 milyar dolardan fazla rant elde etti. Bu parayla İstanbul'u 4 kez dönüştürebilirdik."

Mesele bütçe değil, bakış açısı.

Bu cümle aslında her şeyi özetliyor. Çünkü depremi fırsata çevirip halkı güvenli konutlara........

© Yeni Mesaj