Cumhuriyet yaşar çünkü milleti yaşıyor
Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde yürütülen Kurtuluş Savaşı, sadece bir işgale karşı değil, aynı zamanda milletin kendi kaderine yeniden sahip olma iradesine karşı verilen bir mücadeledir.
Atatürk, bu mücadeleyi bir askeri zafer olmanın ötesine taşımış, onu bir milletin yeniden doğuş destanına dönüştürmüştür.
O zaferi yalnızca ordular değil, milletin birliği, dayanışması ve kararlılığı kazanmıştır.
Ve bu büyük mücadele, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu ile taçlanmıştır.
Cumhuriyet, sadece bir yönetim biçimi değildir; bu mücadeleyi veren millete armağan edilmiş kutsal bir emanettir.
Atatürk, "Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir." diyerek, bu emaneti sahibine, yani millete teslim etmiştir.
Dolayısıyla bu Cumhuriyet'i koruyacak olan da yine onu kuran milletin kendisidir.
* * *
Bir millet kendi kaderini eline aldıysa, onu hiçbir güç elinden alamaz.
Bu yüzden Cumhuriyet, yalnız bir yönetim sistemi değil, bir özgürlük bilincidir.
Biz birliğimizi, kardeşliğimizi ve dayanışmamızı koruduğumuz sürece, bu Cumhuriyet'i hiçbir güç yıkamaz.
Atatürk'ün şu sözü boşuna değildir:
"Türk milleti zekidir, çalışkandır. Bu millet, bağımsızlığını........





















Toi Staff
Gideon Levy
Sabine Sterk
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Ellen Ginsberg Simon
Gilles Touboul
Mark Travers Ph.d
Daniel Orenstein