Sarı öküz gitti, sıra kimde?
Bir millet düşünün…
Dünyanın kader coğrafyasında yaşasın. Yer altı zenginlikleriyle, jeopolitik konumuyla, tarihî mirasıyla parmakla gösterilsin. Ama her seferinde aynı tuzağa düşsün: Parça parça yutulsun, tek tek eksilsin, yalnızlaştırılsın…
Tarihten tanıyoruz bu oyunu:
Adı bir zamanlar Sevr'di, sonra Büyük Orta Doğu Genişletilmiş Afrika Projesi oldu Arap baharı gibi değişik isimlere büründü.
Ama senaryo hep aynı:
Böl ve yönet.
Bugün İslam dünyası, birer birer hedef alınıyor. Sudan'dan Libya'ya, Suriye'den İran'a kadar herkes sırada.
Ve ne acıdır ki bu ülkeler, tek tek avlanıyorlar.
Tıpkı Sarı Öküz hikâyesindeki gibi…
O hikâyeyi hatırlayalım:
Avcı, sürüden bir sarı öküz istedi. Vermeseler kurtulacaklardı. Ama verdiler. Sonra sırayla diğerleri de gitti.
Bugün aynı aşamadayız.
Ve bu defa Sarı Öküz, sadece bir ülke değil. Her gün bombalanan bir şehir, ambargoyla boğulan bir halk, iftiralarla hedef gösterilen bir direniş hattı olabilir.
İşte İran, böyle bir tabloda çıkıp dedi ki:
Bu oyuna gelmem!
Beklenen bu çıkışı, esasında........
© Yeni Mesaj
