Kürt illeri söylemi, self determinasyon ve büyük oyun
Sezai Temelli'nin Meclis'te "Kürt illeri" ifadesini kullanması, sadece bir ifade tarzı değildir. Bu, son yıllarda yavaş yavaş örülen bir planın, en görünür halkasıdır. Dün devlet geleneğinde yeri olmayan kavramlar, bugün Meclis kürsüsünden meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Bu değişimin kendiliğinden olmadığını anlamak zorundayız. Bu özgüven, PKK/KCK çizgisinin yıllardır yazdığı "demokratik konfederalizm" stratejisinden geliyor. KCK belgelerinde tarif edilen model açık: Türkiye, İran, Irak ve Suriye'deki Kürt nüfusu gevşek bir üst birlik halinde birleştirmek… Yani kültürel hak talebinden çok öte, ulus-devlet yapısını aşındıran bir siyasal proje. Bugün Meclis'te rahatça kullanılan "Kürt bölgesi/Kürt illeri" gibi ifadeler, işte bu projenin toplumsal zemine sürülmüş dil mühendisliğidir. "Silah sussun, siyaset konuşsun" sloganının, masum bir barış çağrısının ötesine taşınıp geçiş sürecinin parçası haline getirildiğini görmek gerekir.
Türkiye'nin 2003'te taraf olduğu Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, teoride "tüm halkların kendi kaderini tayin hakkı" ilkesini içeriyor. Bu madde, tarihsel olarak sömürge halklarının bağımsızlık mücadelelerini düzenlemek için konmuş bir hükümdür; ulus-devletlerin kendi içinde etnik temelli ayrışmalar yaratmak için tasarlanmamıştır. Enteresan nokta şu: Bu sözleşme, 28 Mayıs 1999'da kurulan ANASOL-M koalisyonu (ANAP–DSP–MHP) döneminde hükümet tarafından imzalandı; 2003'te AK Parti döneminde ise onaylandı. Yani imza 28 Şubat sonrası, AB sürecinin yoğun olduğu günlerin ürünü. O yıllarda "insan hakları", "AB ilerleme........





















Toi Staff
Gideon Levy
Sabine Sterk
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
John Nosta
Ellen Ginsberg Simon
Gilles Touboul
Mark Travers Ph.d
Daniel Orenstein