ABD açıktan İranı hedef olarak gösterdi
ABD'nin hedefinde İran vardır. İran'a doğrudan müdahaleden ziyade onun doğrultusunda hareket eden müttefiklerine saldırmaktadır. İran'ın en önemli vekil gücü olarak kabul edilen Lübnan – Hizbullah'ın güçlü liderleri suikastlara kurban gitmiştir. İran'ın en büyük destekçilerinden olan Suriye – Esad Rejimi devrilmiştir. Bununla da yetinilmemiş Lazkiye ve Tartus'da yaşayan Alevilere yönelik katliamlar gerçekleştirilmiştir. Suriye yönetimi ve dünya kamuoyu yaşanan bu sivil katliamını sadece seyretmekle yetinmiştir. ABD ve Batı ülkeleri tarafından İran'ın vekil gücü olarak görülen Yemen – Husiler (Ensarullah) e karşı yeni bir cephe açılmıştır. Bütün bu gelişmeler yaşanırken emperyalist batı elbette ki Türkiye için hayırlı bir rüya görmemektedir. Projeleri bellidir. Müslümanı Müslümana kırdırmak. İşgal etmek istedikleri bölge halkını kendi aralarında çatıştırmak. Bugüne kadar bu stratejilerini başarıyla uyguladılar. Son perdenin yaklaştığı günümüzde planları mezhep savaşı çıkartmaktır. Yıllardan beri Türkiye - İran çatışmasının alt yapısı hazırlanmaktadır. Prof. Dr. Haydar Baş hocamız yıllarca bu tehlikenin altını çizmiş ve halkı bilinçlendirmeye çalışmıştır. Tarih, Türkiye'ye savaşların getirdiği yıkımları ve dersleri göstermiştir. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı'nda yaşanan süreçler, Türkiye'nin gelecekte nasıl bir yol izlemesi gerektiğini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Türkiye'nin üçüncü büyük küresel savaşta bir tarafın piyonu olmak yerine, kendi caydırıcı gücünü inşa eden ve bağımsız bir aktör olarak varlığını sürdüren bir ülke olması elzemdir. Bu, tarihsel süreçlerimizin bize öğrettiği en önemli derstir. Bunun için de ulus-devlet yapımızı koruyarak, ekonomik ve askeri caydırıcılığımızı en üst........
© Yeni Mesaj
