Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in Türkiye ziyareti
Ziyaretin atmosferi, iki ülkenin farklı önceliklerine rağmen diyalogdan yana kararlı olduklarını gösterdi. Bu yönüyle temas, sadece diplomatik bir nezaket ziyareti değil; aynı zamanda Avrupa siyasetinin geleceğinde Türkiye'nin konumuna dair stratejik bir fikir alışverişi niteliği taşıdı.
1. Ziyaretin siyasi bağlamı
Son yıllarda küresel jeopolitik dengeler hızla değişiyor. Almanya, enerji güvenliği, savunma sanayi tedariki, göç yönetimi ve ticaretin sürdürülebilirliği gibi alanlarda güvenilir ortaklara ihtiyaç duyarken; Türkiye, Avrupa Birliği ile ilişkilerini yeniden canlandırmak ve yatırım ortamını güçlendirmek istiyor.
Bu nedenle Merz'in ziyareti, iki ülke açısından da zamanlaması itibarıyla önem taşıyor. Ankara, son dönemde bölgesel krizlerde aktif diplomasi yürütürken; Berlin de Türkiye'nin bu kapasitesini "yapıcı bir bölgesel rol" olarak değerlendirme eğiliminde.
2. "Olgun ortaklık" vurgusu
Merz'in konuşmalarında sıkça geçen "olgun ortak" ifadesi, diplomatik bir nezaketin ötesinde stratejik bir mesaj barındırıyor. Almanya, Türkiye'yi sadece bölgesel bir aktör değil; AB'nin enerji arz güvenliği, göç yönetimi ve savunma stratejisi açısından vazgeçilmez bir paydaş olarak görüyor.
Ancak "olgun" kelimesi aynı zamanda sorumluluk, öngörülebilirlik ve hukukun üstünlüğü kavramlarını ima ediyor. Bu yönüyle Berlin, Türkiye'ye "eşitlik temelinde iş birliği"çağrısı yaparken, aynı zamanda demokratik normlara dönüş beklentisini de dolaylı biçimde dile getirmiş oluyor.
Bu yaklaşım, ilişkilerin duygusal tepkiler yerine rasyonel zeminde ilerlemesi açısından olumlu bir çerçeve sunuyor. "Olgun ortaklık" kavramı, geçmişte zaman zaman yaşanan sert açıklamaların yerini, karşılıklı saygıya dayalı bir iletişime bırakabileceğinin sinyalidir.
3. Kopenhag kriterleri ve reform........





















Toi Staff
Gideon Levy
Sabine Sterk
Tarik Cyril Amar
Ellen Ginsberg Simon
Stefano Lusa
Mort Laitner
Gilles Touboul
Mark Travers Ph.d
Daniel Orenstein
John Nosta