menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kuruyan göller ve susuzluk tehlikesi

17 0
previous day

Doğayla uyumlu olmayan planlama ve iklim değişikliğinin etkileri sonucunda dünya genelinde göllerdeki su miktarında düşüş yaşanıyor.

Göllerin su kaybetmesi, göl sıcaklıklarının da artmasıyla birlikte, emilen karbondioksit miktarını azaltabilir ve atmosferdeki karbon emisyonlarını artırabilir.

Uzmanlara göre son 28 yılda, göllerdeki su miktarında küresel bir düşüş olduğu ortaya çıkmıştır.

Dünyadaki karasal alanın yüzde 3'ünü kaplayan göller, su kuşları ve diğer canlılar için yaşam alanı olmasının yanı sıra, tatlı su ve gıda sağlama, rekreasyon faaliyetler ve besin döngüsünün devamlılığı için önemli alanlar.

Bununla birlikte karbon döngüsü yoluyla iklimi de düzenliyorlar.

Dünya yüzeyindeki tatlı suyun yüzde 87'sini barındıran göller için iklim değişikliğinin ve insan faaliyetlerinin yarattığı tehdit düzeyi her geçen gün artıyor.

Göllerdeki su miktarı, yağışlardaki ve nehir deşarjındaki değişikliklerin yanı sıra baraj inşası ve su tüketimi gibi doğrudan insan faaliyetlerine ve iklim değişikliğine bağlı olarak değişiyor.

Dünya genelinde Türkiye önemli derecede su kaybı yaşayan 12 havzadan biri.

Doğal göllerdeki önemli su kayıplarının yaklaşık dörtte biri insan faaliyetleri ve çoğunlukla iklim değişikliğine atfedilen artan sıcaklık ve buharlaşmadan kaynaklanıyor. Yüzey akışlarındaki değişimlerden kaynaklanan su kayıpları da göz önünde alındığında........

© Yeni Mesaj