menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yaşanılanlar tesadüf değil

35 1
10.09.2025
Yıllar önceydi, BTP'nin ebedi genel başkanı Merhum Prof. Dr. Haydar Baş: 'Türkiye zifirî karanlık bir döneme girdi. O kadar güçlü ışıklar tutmalıyız ki, bu karanlık gündüze tebdil olsun" demişti.

İktidar ve muhalefet bu sözün mahiyetini anlamadı. Milletimiz ise karanlığı, aydınlığa tercih etti.

22 yılın sonunda hala pembe tablolar çizip, yıllar sonrasına hedefler koyan, mazeretleri ise hiç bitmeyen bir iktidarımız var.

Laf ile sataşma ile yıllarca iktidarın değirmenine su taşıyarak muhalefet yaptığını zanneden partiler ise artık açık hedef durumda.

Ekonomide, yargıda ve siyasetteki zifiri karanlık haliyle insanımızı kuşattı. Cinnet toplumu olduk. Taciz, tecavüz, cinayet, uyuşturucu, gasp, hırsızlık, sapıklık, vahşet... Her gün 'bu kadar da olmaz' dediğimiz olayların daha vahşi şekilleriyle karşılaşıyoruz.

Ama tek parti iktidarının gündemi insan değil, millet değil, devlet değil. Nedir? İdeolojilerini millete ve devlete hakim kılmak.

Şahitlerim var

Önce bu noktaya nasıl geldiğimizi kabaca bir hatırlayalım. İlk iş olarak ekonomiyi dizayn ettiler. Devletin kurumlarını sattılar, peşkeş çektiler.

Tarımı, hayvancılığı AB isteklerine göre şekillendirdiler. Maden kanununu yeniden dizayn ederek zenginliklerimizi yabancılara sattılar. Medyanın büyük bölümünü alarak tekelleştirdiler. Ergenekon, Balyoz süreçlerinde TSK'ya önce ayar verdiler daha sonraki yıllarda yapısını tamamen değiştirdiler.

Sonra yargıyı dizayn etmeye başladılar. Anayasa Mahkemesi'nin, HSK'nın, Yargıtay'ın vs. yapısını........

© Yeni Mesaj