Müslüman aynı delikte 2 kez ısırılmaz dediler kevgire döndüler
2013-2015 yılları arasında yine Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde "Toplumsal Barış Yollarının Araştırılması ve Çözüm Sürecinin Değerlendirilmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu" adıyla bir komisyon kurulmuştu.
AKP ve HDP'nin kurduğu komisyona CHP destek veriyor, MHP ise bugün bizim verdiğimiz tepkinin milyon katıyla tepki veriyordu.
Sözde 'akillerinde' görüş belirttiği o komisyonun amaçları şu şekilde açıklanmıştı:
1- Kürt sorununun çözümü için diyalog ve müzakere kanallarının açık tutulması ve bu sürecin tüm toplumsal kesimleri kapsayacak şekilde yürütülmesi
2- Sürecin başarısı için demokratikleşme adımlarının atılması ve kültürel hakların genişletilmesi gibi hukuki düzenlemelerin hayata geçirilmesi.
3- Silah bırakan örgüt mensuplarının topluma geri dönüşleri ve sosyal yaşama katılımları için gerekli yasal ve sosyal tedbirlerin alınması.
4- Geçmişte yaşanan hak ihlalleriyle yüzleşilmesi ve mağduriyetlerin giderilmesi gerektiği raporda yer aldı.
5- Çözüm sürecinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için kamuoyunun doğru ve şeffaf bir biçimde bilgilendirilmesi.
Dolmabahçe mutabakatı
O komisyon, akil adamların doğu ve güneydoğumuzda yaptığı çalışmalar, devlet ve milletimizi zan altında bırakan açıklamalar sonrası taraflar Dolmabahçe Saray'ın bir araya geldi.
AKP'yi dönemin başbakan yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala, AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal ve Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Muhammed Dervişoğlu temsil ediyordu. Anlaştılar!
İşte 28 Şubat 2015 tarihinde Sırrı Süreyya Önder tarafından kamuoyuna açıklanan Dolmabahçe Mutabakatı'nın 10 maddesi:
1- Demokratik çözüm sürecinin temelini oluşturacak siyasi düzenlemeler ve ilkeler.
2- Kürt sorununun çözümünde yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve demokratik özerklik gibi konular.
3- Anayasal düzenlemelerle vatandaşlık kavramının yeniden tanımlanması ve bireysel hak ve özgürlüklerin genişletilmesi.
4- Sivil toplum........
© Yeni Mesaj
