GÜNDEME DAİR
Türkiye Büyük Millet Meclisi yaz tatili ardından tabiri caizse işbaşı yaptı. 1 Ekim tarihi itibarıyla meclisimiz açıldı, milletvekillerimizde kaldığı yerden yasama çalışmalarına başlayacak. Kuvvetler ayrılığı prensibinden hareketle Yasama ve yürütme erki birbirinden ayrıldı. Algılamakta belki de güçlük çektiğimiz milletvekillerimizin yürütme bölümüne geçerek icraatin yönlendirilmesi işine bizzat girilmesi istenmekte.
Yasalarımız itibarıyla milletvekillerimizin tek bir görev var yasama faaliyeti. Yani kanun yapacaklar. Kanun yaparken de milletvekillerimiz meslekleri itibarıyla avukat ağırlıklı, maşallah her meslekten insanlar var. Dolayısıyla bir kanun çıkartılacağında toplumun tüm kesimlerini temsil eden milletvekilleri kanun içeriklerini eni konu yapıp değerlendirirler. Sonrası mı? İhtiyaç var ise kanunlar komisyonlarda görüşülürken değişiklik teklifi verilebiliyor. Ayrıca toplumda tam kabul görmeyen süre olarak belki de erken gelen kanun tasarımları çekilebiliyor.
Görevleri sadece kanun çıkarmak olan milletin vekillerinden şehirlerimizin yatırımlarını, tayin ve atamaları, ödenek tahsisi ve yüzlerce görevi istememiz ne derece doğru. Cumhurbaşkanı ve kabinesinin yetkisindeki bu işleri vekillerin takibi ne derece doğru. Bir diğer bakış açısı da şu. Peki görevi sadece yasama ve kanun çıkarma olan milletvekillerinin sayısı az mı çok mu? Görev sadece yasama ise 600 milletvekili sayısı çok değil mi? Bu sayıyı sizin takdirlerinize bırakıyoruz. Ülkemizde........
© Yeni Meram
