Bu Hikâyenin Kahramanı Siz Olun
Bu hikâyedeki kahraman hayali bir kişidir: Ahmet’tir, Metin’dir, Ayşe’dir, Fatma’dır. İsmin önemi yok, önemli olan sizsiniz. Anlatılanı kendinize uyarlayın. Hikâyenin daha tesirli olması için hikayedeki kahramanın yerine kendi isminizi yazın sonra hikâyeyi bir daha okuyun. Hikâyeyi beğenirseniz bu seferde kahramanın yerine değer verdiğiniz, sevdiğiniz birinin ismini yazıp ona gönderin. Hikâye şöyle:
Abdullah o sabah, sabah namazını camide kılmak için erkenden kalktı. Abdestini aldı, camiye doğru revan oldu. Onu camiye götüren şey, dün radyoda dinlediği Peygamberimizin şu hadisiydi: “Bir kimse sabah namazını cemaatle kıldıktan sonra (mescitte) oturup işrak vaktine kadar zikir ile, tefekkür ile meşgul olursa, sonra da iki rekât (işrak) namazı kılarsa, bir hac ve umre sevabına nail olur.” (Tirmizî)
Bu müjde onu gayrete getirmişti. Allah’ı zikrederek camiye vasıl oldu. İçeride 8-10 kişi vardı. Onlar bu kutsal vakitte başları önde, gözleri kapalı, tefekkür hâlinde idiler. İmam namazı kıldırdı, ardından tespih çekildi, dua edildi. Cemaat dağıldı. Abdullah ise hadisteki müjdeye nail olmak için bir köşeye çekildi. Tefekküre başladı: Kâinatı, ezeli-ebedi hayatı, kabri, cenneti, cehennemi düşündü. “Hiçbir şey yokken Allah vardı. O, kendi varlığını tanıtmak ve insanlara sonsuz bir hayat ve nimetler bahşetmek için evreni, galaksileri, yıldızları, ayı, güneşi, zamanı, mekânı… yarattı. Sonra dünyayı,........
© Yeni Meram
