Küresel güçler ve Kafkasya Siyaseti
Son günlerde dünya kamuoyu ABD Başkanı Trump’un iki ezeli rakip Emenistan ve Azerbeycan’ı yanına alarak gerçekleştirdiği antlaşma ve Dünya kamuoyuna verdiği fotoğraf karesini konuşuyor. Donald Trump’ın beklentisi belli: Çin’e karşı Rusya’yı kendi yanına çekmek. Bunu hedeflemesinde elbette Rusya’nın şu an içinde bulunduğu güç kaybı büyük önem taşıyor. Güney Kafkasya’da Karabağ Savaşı sonrası kartlar yeniden dağıtılırken Bölgede Rusya’nın hâkimiyetinin giderek zayıflaması bölgede güç dengelerini değiştirirken bölgede güç boşluğunun oluşmasına da zemin hazırladı. Bölgede söz sahibi olmak isteyen ABD, Avrupa Birliği Ülkeleri ile Çin ve İran cephesi olmak üzere bölgede adeta yeni bir kutuplaşma dönemi başladı. Kafkasya tarih boyunca birçok milleti içerisinde barındırmasının yanı sıra Avrupa ile Asya’nın kesişim noktasında yer alan, stratejik konumu ile etnik kültürel bir kesişim noktası olarak günümüzde de jeopolitik önemini korumakta. Karadeniz ile Hazar Denizi arasında uzanan bu dağlık Kafkas Coğrafyası tarih boyunca başta Çarlık Rusya olmak üzere tüm emperyal devletlerin iştahını kabarttı. Tarihten getirdiği kültürel ve etnik çeşitliliğinin yanı sıra bulundurduğu yer altı yer üstü kaynakları, enerji hatlarına olan konumu neticesinde sınır komşularının dikkatlerini üzerine çeken bölge Roma, Bizans, Pers, Arap, Osmanlı ve Rus imparatorlukları gibi büyük güçlerin etki alanında altında kaldı. Kafkasya, Özellikle 19. yüzyıldan itibaren Rusya’nın sıcak denizlere inme politikasının bir sonucu olarak açık bir hedef haline gelirken bölge Rusya, Osmanlı ve İran arasında geçen mücadelelere sahne oldu. Bölge, doğal sınırlar oluşturan Kafkas Dağları sayesinde........
© Yeni Meram
