“İki toplumun kayıpları ve anıt…”
Leyla Kıralp
(Her iki toplumdan kayıplara adanmış ilk anıt-mezarı kendi olanaklarıyla Tatlısu (Mari) köyündeki mezarlıkta yaptıran Leyla Kıralp, anıt tartışmaları hakkında duygularını yazdı… Teşekkürlerimizle paylaşıyoruz… S.U.)
1963’te ilkokula gidiyor olmama rağmen iki toplum arasındaki çatışmaları ve geriye bıraktığı yıkımları hatırlıyorum. Yollardan alınıp kayıp edilenlerin bazıları, 62 yıl geçmesine rağmen hala bulunamamıştır. 1974’te kayıp edilen Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırumlar’ın da bazıları hala bulunamamıştır. Kayıp kişilerin bulunmasında Kayıp Şahıslar Komitesi’nin, kayıpların gömülü oldukları yerlere dair bildiklerini paylaşanların ve gazeteci Sevgül Uludağ’ın çalışmalarının katkıları yadsınamaz.
KAYIPLAR KONUSU GÖRÜŞMELERDE İNSANİ BİR PERSPEKTİFLE ELE ALINMADI…
1963-1974’den beri iki toplumun liderleri defalarca görüşme masasına oturmuşlardır. Bu görüşmelerde kayıp şahısların ve yakınlarının durumları siyasi ve ekonomik konular kadar konuşulmuş mudur acaba? İki tarafın siyasileri, iki toplumun kayıpları için karşılıklı özür dilediler mi? Bu görüşmelerde iki toplumun kayıpları için ortak bir anıtın yapılması için görüş belirttiler mi? Bunca görüşmede sadece görüşenler değişti fakat Kıbrıs’taki trajedinin en insani boyutu olan kayıp şahıslar konusu bir türlü insani bir perspektifle ele alınmadı.
TEK TARAFLI ÖNERİLER, NE BARIŞA, NE İNSANLIĞA KATKI SAĞLAR…
Avrupa Parlamentosu’nun, Kıbrıslırum parlamenter Mihalis Hacıpandela’nın önerisiyle 1974’ün Kıbrıslırum kayıp şahısları anısına bir anıt yapmayı kabul etmesiyle kıyamet koptu. Eğer bu milletvekili bu öneride bulunmasa, kayıplar için anıt yapılması gündeme gelecek miydi? Bu öneri tek taraflıdır. Tek taraflı öneriler, kimden gelirse gelsin ne barışa katkı sağlar ne de insanlığa. Yine de bu proje kayıplar konusunda duyarsız olanları bir anda duyarlı hale getirmiştir. Eğer Kıbrıslı kayıplar için bir anıt yapılmasını istiyor idiyseniz, niye bu önerinin gündeme gelmesini beklediniz? Şimdi bu konu gündeme geldi. Kayıplar için ortak bir anıt yapma cesareti gösterecek misiniz? Yoksa küllüsuyu gibi yine dibe mi çökeceksiniz? Yoksa iki toplumlu anıtı da Avrupa Parlamentosu’nun yapmasını bekleyeceksiniz?
SEMBOLİK BİR ANIT YAPTIK…
2015’de köyüm Mari’ye (Tatlısu), kendi imkanlarımızla, iki toplumun kayıpları için sembolik bir anıt yaptık. Hiç de kolay olmadı. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilgili makamlarından gerekli izinleri alarak ve gerekli prosedüre uyarak projemizi hayata geçirdik. Anıtı Baflı Kıbrıslırum bir mimar yaptı. İşçiler her gün Baf’tan gelip gidiyorlardı. Bu süreçte Larnaka Kaymakamlığı ve sevgili dostumuz Andreas Hacıpanayis bize çok yardımcı oldular.
AÇILIŞA NE ANASTASİADİS, NE AKINCI GELDİ…
Anıtın açılışı 5 Eylül 2015’de gerçekleşti. Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum toplum liderlerini de, siyasi partileri de açılışa bizzat davet etmiştik. Kıbrıslırum lider Nikos Anastasiadis ve Kıbrıslıtürk lider Mustafa Akıncı, kayıp şahısların bulunabilmesi için halkı bilgi paylaşmaya birlikte çağırmışlardı. Yadsınamaz. Fakat açılışa ne biri geldi, ne de diğeri. Türk tarafından sadece YKP geldi. Rum tarafından ise DİSİ çiçek gönderdi. Tüm AKEL oradaydı. PEO oradaydı. Sevgili Keti Kliridis oradaydı. Sevgül Uludağ ve Niyazi Kızılyürek oradaydı. Kıbrıslırum ve Kıbrıslıtürk dostlarımız, yakınlarımız oradaydı. Mari/Tatlısu’nun yeni muhtarı sevgili Maria oradaydı. Mari’ye göçmen olarak gelip orada yaşayan Kıbrıslırumlar oradaydı.
Kıbrıs Rum basını günlerce bu olayı gündeme taşıdı. Kıbrıs Türk basını ise, Sevgül haricinde es geçti. Bu etkinlik pek çok açıdan bir ilkti. Üzerinde durulması gerekirdi. Kıbrıs Cumhuriyeti hükümeti anıtın açılışında tam olarak bir devletin yapması gerekeni yaptı. Açılış saatinden önce anıtın etrafında polisler ve ambulansla tam bir güvenlik çemberi oluşturdu. Polis komutanı tören bitene kadar yanımızdan ayrılmadı. Mağusa’dan otobüsle gelenler Pile’ye kadar Polis eskortu ile götürüldü. Törenden sonra bizim arabaya da Ahna’ya kadar polis eskortu eşlik etti.
KAYIPLARA DUYDUĞUMUZ SAYGI VE ÖZLEMDEN DOLAYI ANIT YAPTIRDIK…
Bu anıtı niçin yapmıştık? Belki siyasilere emsal olur da onlar da kayıpların anısına ortak bir anıt yapmaya cesaret ederler diye. Kayıplara duyduğumuz saygı ve özlemden dolayı yaptık. En önemlisi, unutulmasınlar diye yaptık. Açılışı ben ve Kıbrıslırum kayıp yakını Hristina Pavlu Solomi Patça ile yapmıştık. Açılışta birbirimize sarıldık, ağladık. Bizimle birlikte orada bulunanlar da ağladı. Çünkü kayıplar hepimizin ortak acısıydı. Sevdiğini kaybetmek ve yıllarca akıbetini bilmemek ne demektir? Yıllarca umut ve umutsuzlukla yaşarsınız. Bu belirsizlik sizi yıkar geçer. Geçse de yıkımın yarattığı izleri bir ömür taşırsınız. Kaybın yarattığı yıkım sizden asla kaybolmaz. Kayıp yakınlarının yaşadıkları bu yıkımla psikolojilerinin ne durumda olduğu hangi siyasiye dert oldu? Hangi siyasinin ajandasında yer buldu?
ANIT İKİ TOPLUMLU, ORTAK VE ÜLKEMİZDE YAPILMALIDIR…
Aylar önce Melandra House’un bahçesinde yine iki toplumun kayıpları için bir proje başlattık. Araya benim ameliyatım girince projeye ara verdik. En erken zamanda yine iki toplumlu olarak açılışını gerçekleştireceğiz. Kayıplar için anıt yapmak isteyen, başkasının yapmasını beklemez. Öncü olur, kendisi yapar. Hele hele de Avrupa Parlamentosu’na “kayıplarımız için bir anıt yap” demez. Böyle bir anıt da zaten yurtdışında........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein