menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Avrupa Konseyi, Kıbrıs’ta giderek tırmanan tolerans yoksunluğu hakkında uyarıda bulundu...”

8 0
27.11.2025

-Avrupa Konseyi raporunda “Özellikle Afrika kökenlilere ve Suriye’den gelen mültecilerle, özellikle de Avrupa dışından gelen göçmenler ve mültecilere ve insan hakları savunucularına karşı aşırı sağcı ve Neo-Nazi grupların ırka dayalı sözlü ve fiziksel saldırıları rapor edilmiştir” denildi.

-Raporda, “Ermeniler ve Maronitler’e, “dini gruplar” olarak atıfta bulunulmaya devam edilmektedir ki aslında bu dini bağlılıklarının ötesinde dilleri kültürleri ve tarihsel yönleriyle kendilerine özgü kimlikleri dikkate alındığında, aşırı derecede sınırlayıcıdır. Roman Gurbetler, Kıbrıslıtürk toplumuna özel olarak bağlı kalmaya devam etmektedir ve onların kendilerine özgü kimlikleri, hukuksal olarak tanınmamaktadır” denildi.

-Avrupa Konseyi’nin görüşlerini içeren raporda Türkçe konuşanların da “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin iki resmi dilinden biri olan anadilleri Türkçe’yi kullanmakta zorluklar yaşadıklarına” dikkat çekildi.

Avrupa Konseyi’nin Kıbrıs’ta giderek tırmanan tolerans yoksunluğu hakkında uyarıda bulunduğu bildirildi. Cyprus Mail’den Rebekah Gregoriadis’in haberine göre, geçtiğimiz Cuma günü yayımlanan raporda, “Türkçe konuşanların da Kıbrıs’ın iki resmi dilinden biri olan Türkçe’yi kullanmakta zorluklar yaşadıklarına” dikkat çekildi. Raporda Kıbrıslı Maronitler’in, Kıbrıslı Ermeniler’in ve Romanların (Gurbetlerin) durumuyla ilgili eleştiriler de yer aldı...

Avrupa Konseyi’nin raporuyla ilgili haberi okurlarımız için derleyip özetle Türkçeleştirdik. Cyprus Mail’in haberinde şöyle deniliyor:

*** Geçtiğimiz Cuma günü, Avrupa Konseyi, “Her ne kadar da Kıbrıs’ta nefret suçları ve nefret söylemi görece olarak ender görülüyor olsa da, tolerans ve saygıyla ilgili genel iklim son yıllarda kötüleşmiştir” açıklamasında bulundu...

*** Avrupa Konseyi raporunda, “Özellikle Afrika kökenlilere ve Suriye’den gelen mültecilerle, özellikle de Avrupa dışından gelen göçmenler ve mültecilere ve insan hakları savunucularına karşı aşırı sağcı ve Neo-Nazi grupların ırka dayalı sözlü ve fiziksel saldırıları rapor edilmiştir” denildi.

*** Kıbrıs’la ilgili altıncı görüşünü 25 Temmuz’da yayımlayan ve geçtiğimiz Cuma günü bunu kamuoyuna açıklayan Avrupa Konseyi, Kıbrıs’ın özellikle Ermeniler, Latinler ve Maronitler olmak üzere azınlık haklarını korumayı deruhte etmiş olduğunu hatırlatarak eğitim ve entegrasyondaki zorluklar ve ayırımcılığa karşı mücadele için çabaların canlandırılması gerektiğine dikkat çekti ve Romanlara (Gurbetlere) özel olarak atıfta bulundu.

*** Raporda bu üç toplumun Kıbrıs toplumunun “kopmaz ve değerli bir parçası” olduğu halde, “Kıbrıslı Romanların (Gurbetlerin) azınlık haklarına erişimi son derece sınırlı durumdadır” denildi.

*** Çerçeve Sözleşmesi'nin bölgesel kapsamının değişmediği, güney ile kuzey arasındaki hareketliliği kolaylaştıracak önlemlerle ilgili görüşmelerin devam ettiği belirtildi.

*** Avrupa Konseyi, “Kıbrıs’ın giderek daha fazla toplumsal çeşitliliğe sahip olduğunu, toplam nüfusunun yüzde 20’sinin başka devletlerin yurttaşlarından oluştuğunu” da hatırlattı. Kıbrıs Anayasası’nın iki toplumlu bir sisteme dayalı olduğunu belirten Avrupa Konseyi, tüm yurttaşların ya Kıbrıslırum ya da Kıbrıslıtürk toplumuna ait olduğunu seçme zorunluluğu bulunduğunu, sivil ve siyasi haklarını kullanabilmek için Anayasa’nın bunu getirmiş olduğunu belirtti.

*** Avrupa Konseyi, raporunda “Bu anayasal düzenlemenin Kıbrıs toplumunun çeşitliliğini yeterince dikkate almadığını ve özellikle kadınlar ve çocuklar olmak üzere bireylerin haklarına müdahale etmeye devam ettiğini, bunların özgürce kendi kendilerini anayasal olarak tanımlama haklarının daha da sınırlı olduğunu” belirtti.

*** Raporda, “Ermeniler ve Maronitler’e, “dini gruplar” olarak atıfta bulunulmaya devam edilmektedir ki aslında bu dini bağlılıklarının ötesinde dilleri kültürleri ve tarihsel yönleriyle kendilerine özgü kimlikleri dikkate alındığında, aşırı derecede sınırlayıcıdır. Roman Gurbetler, Kıbrıslıtürk toplumuna özel olarak bağlı kalmaya devam etmektedir ve onların kendilerine özgü kimlikleri, hukuksal olarak tanınmamaktadır” denildi.

*** Avrupa Konseyi’nin görüşlerini içeren raporda Türkçe konuşanların da “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin iki resmi dilinden biri olan anadilleri Türkçe’yi kullanmakta zorluklar yaşadıklarına” dikkat çekildi.

*** Raporda “Kıbrıs Cumhurbaşkanı Komiserlik ofisinde dini gruplarla ilgili olarak Ekim 2024’te bir koordinatör atanmış olmasının memnuniyetle karşılanmakla birlikte, bu görevin net bir görev tanımı ve yeterli fonlardan yoksun olduğuna” dikkat çekildi.

*** Raporda ayrıca “Bir eşitlik kurumu olarak Ombudsman ofisinin de görece olarak pek az şikayet almakta olduğuna” dikkat çekilerek şikayet sayısının azlığının “İddia edilen ayırımcı eylemlerin gerçek sayısıyla örtüşmüyor olabileceği” ifade edildi.

*** “Parlamentodaki temsiliyet bakımından Ermeni, Latin ve Maronit dini grupların oy kullanamadığına” dikkat çekilerek “bir koordinatörün atanmasının yetkililerle görüş alışverişini güçlendirerek karar mekanizmalarına katılımı genişletme fırsatı sağlayabileceği” kaydediliyor.

*** Avrupa Konseyi, üç tanımış........

© Yeni Düzen