“Solo Botter: Burhan Uygur”
İstanbul’da Casa Botter’de Levent Çalıkoğlu küratörlüğünde gerçekleşen “Botter Sergileri” serisinin dördüncü sergisi “Solo Botter: Burhan Uygur”u geçtiğimiz hafta ziyaret ettim.
Sergiye değinmeden önce “Sıra dışı Sanatçı” olarak da bilinen büyük usta Burhan Uygur’dan bahsedelim.
***
1940’ta Tirebolu’da dünyaya gelen Uygur, 1992’de İstanbul’da hayatını kaybetti.
Şimdiki adı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi olan, dönemin Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Bedri Rahmi Eyüpoğlu Atölyesi’nden 1969’da mezun oldu.
İlk sergisini de işte bu dönemde, henüz öğrenciyken (1968) Beyoğlu Sanat Galerisi’nde açtı. Aynı yıl Çağdaş Ressamlar Cemiyeti’nin düzenlediği yarışmada “Yılın Genç Ressamı” unvanını alarak birinci oldu.
***
Sanatçı 1970’te Avusturya Hükümeti’nin bursuyla Salzburg Yaz Akademisi’nde ressam Corneille ile çalıştı.
***
Eşi Vesile Uygur, Burhan Uygur’u şu sözlerle anlatır:
"Kurallardan hoşlanmazdı. O'nu sınırladığını düşünürdü. Ama disiplinliydi aynı zamanda. Kalıbına sığmazdı. Gece aklına eser esmez, dışarı çıkardı. Aslında gece, gündüz fark etmezdi O'nun için. Yapıtlarında da bunun görülebildiğine inanıyorum."
***
Sanatçının ailesiyle birlikte Üsküdar’da oturduğu evin alınış hikâyesi de ilginç.
Burhan Uygur, resmim yapmak için bir an olsun yanından ayırmadığı defterini, gazeteci, yayımcı ve iş insanı Erol Simavi’ye satar. Bu satıştan gelen parayla da Üsküdar’da oturduğu evi satın alır.
***
Uygur, 1989 yılında beyin kanaması geçirir.
Uzun süren tedavisinin ardından kendine gelen sanatçı, yanındakilerden kâğıt ve boya ister.
***
Beyin kanaması sanatçının peşini bırakmaz.
Sağlığına kavuşur kavuşmaz normal yaşamına dönen Uygur, 1992’de bu kez aracını kullandığı esnada beyin kanaması........
© Yeni Düzen
