menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Seçimde Sandığa Gitmek veya Gitmemek...

15 0
23.08.2025

Ekim 2020 Cumhurbaşkanlığı (CB) seçimlerinin sonuçların şöyle idi: Birinci turda seçmenin X,31’i oy kullandı; Tatar 2,34, Akıncı ),84, Erhürman !,67 oy aldı; ikinci turda ise seçmenin g,32’si oy kullandı, Tatar Q,56, Akıncı 62,910 oy aldı, aradaki fark ise sadece 4,422 oy idi…

O seçimde Ankara hükümetinin ve destekçisi partilerin milletvekili ve belediye başkanları heyetlerinin Tatar lehinde çok yoğun çalıştığı herkesin bildiği sırdır. Hele ki, birinci tur sonuçlarına göre federalist oylar P’den fazla çıkınca, Türkiye hükümeti ve destekçisi partiler ikinci turda çok yoğun ve ‘cömert’ çalıştılar; seçime katılımın %9 kadar artması da onların böylesi çabaları sonucu idi…
Seçmenin bir kısmı yurtdışı, bir kısmı da sağlık gibi haklı mazeretleri olması nedeniyle seçimlerde oy kullanmadı. Hükümete yaptığı özel ve kişisel taleplerine karşılık almadığı için oy kullanmayanlar da vardı ki bunlar ikinci tur öncesi ‘tatmin’ edildikleri için ikinci turda oy kullanıp seçime katılımı %9’ oranında artırdılar.

Oy kullanmayan bir başka grup seçmen daha var, bu köşe yazımızda onlar üzerinde duracağız: ‘Boykotçular’… Kendilerini sol muhalif siyasi duruşta veya ona sempatizan olarak tanımlarlar… Saygımız var… Seçimlerde sandığa gidip oy kullanmanın Kuzey Kıbrıs’taki siyasi yapıda, yönetimlerin yöneylemlerinde bir değişiklik getirmeyeceği, popüler tabir ile “Fasulyanın yahnisi - gitti geldi aynısı” olacağı söylemi ile sandıkları boykot etmenin daha doğru olacağına dair savları da var. Oy kullanmak demokratik haktır; demokratik hakkını kullanmak istemeyenin saygı görmesi de demokrasi gereğidir. Bazı ülkeler, çok geçerli mazereti olmayanların oy kullanmaması halinde bazı cezalar uygulamayı denedi; tutmadı, olmadı, demokrasi galip geldi…

Dolayısıyla, önümüzdeki CB seçimlerinde........

© Yeni Düzen