menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“O Çocuk Neden Yoktu?”

5 8
03.06.2025

Çocukken yoktular, ergenlikte sustular, yetişkinlikte unutuldular! Farklı gelişim gösteren bireyler; çocuklukta eğitimden, ergenlikte sosyal hayattan, yetişkinlikte ise hayata katılmaktan dışlanıyor. Engelleniyor. Aileleri ise her yaşta aynı yalnızlıkla baş başa. Bu bir birey değil, bir sistem krizidir.

Kuzey Kıbrıs, uzun yıllardır uluslararası tanınmamışlık ve siyasi izolasyonla boğuşan küçük bir coğrafya. Ancak son yıllarda yaşananlar, artık yalnızca dışsal değil, içsel bir çözülmenin de varlığını gösteriyor. Kara para aklama, mafyalaşma, siyasi yozlaşma ve kamu kaynaklarının sistematik biçimde talanı, yapısal bir çöküşü hızlandırıyor. Bu süreç, toplumun temel direkleri olan sağlık ve eğitimi bile geri dönülmesi zor bir yozlaşmanın içine çekmiş durumda. Farklı gelişim gösteren bireyler ise, engeller, sistemin yetersizliği, devletin ilgisizliği ve dramatik yalnızlıklarının tam da merkezinde görünmez durumdalar.

Ve En Karanlık Köşeye Sıkıştırılıp Engellenenler: Farklı Gelişim Gösteren Bireyler

KKTC kamuoyunun gündeminde yine mülkiyet sorunu var. Doğal gaz, diplomasi, ekonomik kriz ve elbette siyasi statü meselesi... Kuzeyin en önemli gelir kaynakları olarak nitelenen turizm ve yüksek öğrenim neredeyse çökmüş durumda. Gündem yoğun. Ancak bu yoğunluğun gölgesinde kalan, hatta doğrudan görmezden gelinen sessiz bir kriz büyüyor: Farklı gelişim gösteren bireylerin yaşadığı çok katmanlı eşitsizlik.

KKTC’de bedensel engelli, otizm spektrum bozukluğu, dikkat eksikliği- hiperaktivite bozukluğu, öğrenme güçlüğü, Down sendromu ve pakigri gibi gelişimsel farklılıkları olan bireylerin sayısı tam olarak bilinmiyor. Çünkü resmi, güncel ve kapsamlı bir veri tabanı hâlâ oluşturulmuş değil. Ancak özel eğitim merkezlerinin verilerine göre bu bireylerin oranı toplumun en az %3–5’i arasında. Bu da binlerce aile demek. Ve bu ailelerin büyük kısmı sistemin dışına itilmiş ve ötekileştirilmiş durumda.

Eğitim Hakkı, Uygulamada Lüks

Anayasamızda herkesin eğitim hakkı olduğu yazıyor. Peki ya sahada durum ne? KKTC genelinde özel eğitim birimi olan devlet okulu sayısı oldukça sınırlı. Birçok bölgede ya hiç özel eğitim sınıfı yok ya da yetersiz kadro nedeniyle işlevsiz durumda.

Mevcut devlet özel eğitim okulları ise ciddi altyapı sorunları ve kurumsal destek eksikliğiyle baş başa bırakılmış durumda. Bu okulların bazıları fiziksel mekân açısından yetersiz; sınıflar kalabalık, bireyselleştirilmiş eğitim için uygun araç-gereç eksik, birçok materyal ailelerin inisiyatifine kalmış durumda. Dahası, okulların pedagojik danışmanlık sistemleri tutarlı değil; özel gereksinimli öğrencilerin izlenmesi, yönlendirilmesi, gelişimlerinin sistematik takibi yapılmıyor ya da yapılamıyor.

Daha da çarpıcısı ise şu: KKTC'de kaynaştırma sınıfı neredeyse hiç yok. Oysa bu hakkın zemini, en son yasal düzenlemesi 24/2022 sayılı "Özel Gereksinimli Bireylerin Eğitimi Yasası"nda yapıldı. Bu yasa, eğitim alma haklarının hiçbir gerekçeyle engellenemeyeceğini vurgular. Bireylerin bireysel farklılıkları dikkate alınarak, öncelikle akranlarıyla birlikte en az kısıtlayıcı ortamlarda sunulması esastır. Bu kapsamda, kaynaştırma/bütünleştirme uygulamaları, kaynak oda (destek eğitim odası) destekleri ve bireyselleştirilmiş eğitim programları (BEP) gibi yöntemlerle özel eğitim hizmetleri sağlanması öngörülmektedir. Ancak uygulamada yasa adeta “uyur” hâlde........

© Yeni Düzen