Sandığın Ardındaki Partiler
“Cumhurbaşkanlığı Seçimleri”nin bir de iç siyasete yansıması var.
Bu seçimlerde en önemli güveni Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) kazandı.
Bunu yüzde 63’lük sandık sonucundan bağımsız söylüyorum.
CTP seçim sürecinde Karpaz’dan Yeşilırmak’a kadar kitlelerle buluştu, kendi kadrolarını ayağa kaldırdı; özgüven kazandı, kırılmış önyargıları onardı, partinin geleneksel tabanı dışında pek çok grupla bir araya geldi.
Bu pazar “genel seçim” olsa, tek başına hükümete gelebileceği bir potansiyele ulaştı.
***
Seçimin bir diğer kazananı da Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) oldu.
Önemli bir risk ve sorumluluk üstlendi, Tufan Erhürman’a samimi bir dayanışmayla destek verdi; böylece “sahaya” indi, “izleyici” değil, “ortak” olmayı seçti.
Bu sayede yurdun dört bir yanında kendi örgütsel gücünün ötesinde ciddi kalabalıklarla buluştu TDP.
Özellikle Başkan Zeki Çeler’in miting konuşmaları hem etkili hem de sorumluydu. Tufan Erhürman’ın seçim stratejisine saygılı davranırken, kendi dilini de kurdu.
Mehmet Harmancı ise bu dönemde yalnızca bir belediye başkanı değil, muhalefetin rekabet üstü bir değeri olarak da öne çıktı; kutuplaşmanın değil, aklın ve ortak........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon