"Kıbrıs kimliğim yok diye, evlenmek istemedi benle"
Bugün köşem Özgül’ün…
Benim de boğazım düğüm düğüm…
Siz okurken, eminim sizin de...
***
Köye gidecektim. Yaşamımın ilk 18 yılının aralıksız geçtiği köye… Çocukluğumun, savaşla hırpalanmış gençliğimin, güzelliklerle acıların yan yana yürüdüğü o yıllarımın köyüne…
Hamitköy ışıklarının az ilerisinde, otostop çeken iki genç görünce, bu kez hiç tereddüt etmeden durdum. Mağusa’ya gideceklerini söylediler. “Ama ben oraya kadar gitmeyeceğim, isterseniz bir yere kadar götürebilirim” deyince bindiler.
Öne oturan teşekkür etti. Tipik bir Kıbrıslı merakıyla sordum: “Eviniz Mağusa’da mı gençler, eve mi gidiyorsunuz?”
Meğer farklı Mesarya köylerinde yaşıyor, çalışmaya gidiyorlarmış Mağusa’ya…
Ben, beş yaşım bile dolmamışken savaşta yürüyerek gittiğimiz köyden ve sonrasındaki yoksul, zorlu yıllardan bahsedince şaşırdılar. Öndeki gülümseyerek, “Yani savaşı hatırlar mısın abla, hiç göstermiyorsun” dedi, bir tür iltifat gibi.
Henüz bu yıl bitirmişler liseyi. Daha 18 bile........
© Yeni Düzen
