Kozmoloji
Dini-metafizik alana "dini kozmoloji" denirken, bu alanda inancın, iman ve itikadın sezgisel gücüne hükmedilir. Maddi boyuta yönelindiğinde ise karşımıza materyalist bir anlayış çıkar. Bu noktada, Pozitivist bir anlayışın felsefi temellendirilmesi çabalanır. Matematik ve geometri gibi maddi sayılan sayısal hareketlilik, bu boyuta indirgenir ki bu doğru değildir. Her maddi oluşumun metafizik bir reaksiyonu olduğu göz ardı edilemez. Düşünce açılımlarımız sınır tanımazken, bizleri "evrenin yaratılış sırları" üzerinde müzakereler yapmaya iter.
Evrenin yaratılışını sorgularken, insan kendi sorgulamasını da yapar. Evrenin yaratılış nedeni, insanın yaratılış nedenleri üzerinde de yoğunlaşmayı gerekli kılar. Ali İmran 190 ve 191. ayetlerde şöyle haber verilir: “Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün farklı oluşunda aklıselim sahipleri için elbette ibretler vardır. Onlar ayakta dururken, otururken, yatarken hep Allah’ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışını düşünürler (ve şöyle derler:) “Rabbimiz! Sen bunu boş yere yaratmadın, seni tenzih ve takdis ederiz. Bizi cehennem azabından koru!”
Kâinatın, yani evrenin ve mevcudatın yaratılış sırları üzerinde düşünmek, aynı zamanda gökyüzünün, Samanyolu'nun, gezegenlerin ve yeryüzünün yaratılış hareketliliklerini de sorgulamayı gerektirir. Bu alandaki disiplinli çalışmalara Kozmoloji denir. İlim ve bilim insanları, gök ve yer hareketlilikleriyle yakından ilgilenmiş ve eserler ortaya koymuşlardır. Divan şairlerimiz, edebiyatçılarımız ve tasavvuf erbabı da bu alandan uzak durmamışlardır. Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin 1936 yılında yayımlanan 3 ciltlik "Marifetnamesi" bu açıdan önemlidir. Birinci cilt, yıldızların hareketlilikleri ve büyüklükleri üzerinedir. İkinci cilt ise güneş ve Mars yıldızının genel durumu üzerinde durur.
İbn-i Arabi ve İbn-i Rüşt gibi İslam düşünürlerinin kozmoloji üzerinde çok sayıda çalışmaları olduğu ve eserler ortaya koydukları bilinmektedir. Platon'un öğrencisi olan Aristoteles'in "Gökyüzü" eserinde gökyüzünün küre biçiminde ve sonlu olduğu bilgisine rastlanır. İlimler, din ile bağlantı kurularak Allah, yaratılış, ahiret, cennet ve cehennem gibi konularla her daim gündemde olmuştur. Dememiz odur ki; her yaratılış, her ilim, her teknoloji, her bulgu,........
© Yeni Birlik
visit website