menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yeni ticaret savaşı başladı

13 0
03.02.2025

Trump yönetimi ticaret savaşlarını resmi olarak başlattı. Cumartesi günü Trump, Kanada, Meksika ve Çin’den ithal edilen mallara yüzde 10’dan yüzde 25’e değişen oranlarda gümrük vergisi getirdi. Böylece hızlı ve öfkeli başladığı ikinci dönemini taçlandırmış oldu. Dünya’nın biraz nutku tutulmuş durumda. Trump’ın ikinci döneminde daha olgun, kontrollü ve dengeli bir yönetim hayal edenler böyle bir şeyin gerçekleşmeyeceğini görerek köşelerine çekildiler. “İyileşmiş/tedavi olmuş deli adam” stratejisi üzerinden fikir yürüten bu grup aslında haklı sayılabilecek bir noktadan yola çıkıyorlardı.

Trump’ın ilk dönemi de hatırlanacaktır başkanın önce çıkarttığı sonra yönettiği ve yönetirken de kısa yoldan ucuza mal olmuş zaferler peşinde koştuğu bir dönemdi. O gün de ABD güç kullanma tehdidinde bulunuyordu ve o gün de başkanın güç kullanmaktan temelde kastı ABD’nin ekonomik sopasının birilerinin tepesine inmesiydi. Sopa indiğinde ve ABD’nin savunduğu liberal düzenin bir gerçekliği olan karşılıklı bağımlılıklar bir cezalandırma ve korkutma aracı haline geldiğinde elbette ABD de bundan zarar görüyordu. Ama o dönem Trump yönetimi- daha doğrusu Trump - şunu savunuyordu uzun dönemde ABD’nin kendisi için bazı maliyetler ortaya çıksa da kısa dönemde elde edilen başarı ve karşı aktörü ABD’nin çıkarına olacak pazarlıklara zorlama gücü (inandırıcılığı) inşa etmek çok daha değerli. Uzun dönemden daha uzun dönemde ABD, bu tür bir güç kullanımının faydasını görecek. Fakat küresel düzendeki tüm krizler ABD tarafından çıkartılmış ve yönetilen krizler olmamış, Pandemi Trump ve ekibini gafil avlamıştı. Nihayetinde bazı uzmanlar Trump’ın bu deneyimden bir şeyler öğreneceğini, ABD siyasetinde daha güçlü olmasının da verdiği güvenle boş kavgalardan kaçınıp, küresel sisteme güven vermeyi de önemseyeceğini düşündüler. Yanıldılar. Trump, kavga etmeye gelmiş. İşin garibi şu an kendisi ile kavga eden içeride ve dışarıda kimse yok. Demokratlar ve ABD iç kamuoyu sinmiş durumda. Artık Trump’ın destekçileri ile “white trash” diye alay etmek pek mümkün değil. Ayrıca Trump, ailesi ve destekçileri zamanında kendilerine yönelik alay ve zorbalıkları (onlar böyle adlandırıyor) kara kaplı deftere yazmış görünüyorlar. Beyaz Saray veya Florida’daki saray yavrusu malikaneden mağduriyet edebiyatı ile ilişkilendirilebilecek birkaç sızlanmanın ardından artık devir değişti nidaları yükseliyor. Trump, ABD’yi geri almaktan, yükseğe, daha da yükseğe çıkarken de ABD ya da kendisinin yoluna kim çıkacaksa onu vurup düşürmekten bahsediyor. Hem omlet yapmak için yumurta kırılmak zorundadır. Trump, üzerine mutfak önlüğünü geçirmiş tarihin en büyük omletini yapmaya çalışıyor. Yumurta sepetinde olanlar da önce kırılmamak için sepetin en derinlerinde kalmak için dua ediyorlar.

Trump’ın ikinci dönemi birinci döneminden biraz daha farklı olacak, çünkü bu tabloda belirsiz hiçbir şey yok. Yumurtalar büyüklü, küçüklü aynı sepette; dost-düşman, daha güçlü-daha güçsüz eşitlenmiş durumda. Trump da işte “America First” (Önce Amerika) diyerek omlet yapıyor. Trump yönetimi, ABD üstünlük stratejisi lehine belirsizlik stratejisinden (ki bu strateji ABD’ye esneklik kazandırıyordu) vazgeçmiş görünüyor. Bu noktada cumartesi alınan karar çok şey anlatıyor. Karar sonrası pek çok iktisatçı ile mülakatlar yapıldı, sokaktaki küçük........

© Yeni Birlik