Vatandaş neye göre oy verir?
Birkaç yazıdır iktisadi altyapıdaki değişimin toplumsal üst yapıda yol açtığı değişimi anlatmaya çalıştım. En son yazımda da Küreselci – Millici ekseninde oluşan yeni siyasal kutuplaşmanın arkasındaki toplumsal yapıyı anlatmaya çalıştım. Bugün bunlarla ilgili ama biraz daha farklı bir konuyu anlatmaya çalışacağım: Vatandaş neye göre oy verir.
İktisat biliminde tüketici teorisi, tüketicilerin hangi maldan ne kadar tüketeceği kararını verirken dayandığı kuralları inceler. Buradan Talep Kanunu üretilir. Tüketiciler farklı mallardan yaptıkları tüketim miktarlarının belirlediği toplam faydalarını maksimum düzeye çıkarmayı amaçlarlar. Her bireyin fayda fonksiyonu kendi tercih ve beğenileri ile farklılaşır. Bireylerin faydalarını etkileyen bireysel – psikolojik etkenler olduğu gibi, kültürel – tarihi etkenler de bulunmaktadır. Örneğin ben bireysel olarak beyaz et yemem ama aynı zamanda inanmış bir Müslüman olduğum için domuz eti de yemem. Beyaz et yememe sebebim bireysel tercihim iken, domuz eti yememe sebebim kültürel – dini tercihimdir. Her tüketici sahip olduğu bütçe (düzenli gelir kredi limiti) ile sınırlı bir harcama gücüne sahiptir.
Yine satın aldığı her mal ve hizmetin bir fiyatı vardır. Sonuçta tüketiciler sahip oldukları bütçe ve malların fiyatlarını veri alarak her maldan tüketim miktarlarını toplam faydalarını en yüksek düzeye çıkaracak şekilde belirlerler. Bütün bunların sonucunda her tüketici kendi kafasında her mal için bir rezerv fiyata sahip olur. Bu rezerv fiyat o tüketicinin o mala verebileceği en yüksek bedeldir. Eğer malın piyasa fiyatı “rezerv fiyatını” geçirse, tüketici o malı satın almaz. Eğer malın piyasa fiyatı “rezerv fiyatının” altında kalırsa tüketici o malı satın alır. Ne kadar satın alacağını ise o mala duyduğu ihtiyacın şiddeti, malın fiyatı ve sahip olduğu bütçenin harcama kapasitesi belirler. Seçmenler, aslında, çarşıda alışveriş yapan tüketicilere benzerler. Partiler firmalara, partilerin politik vaat ve söylemleri de satın alınan mala benzer. Her tüketici politik seçimi bireysel-psikolojik etkenler kadar kültürel - tarihi etkenlere de sahiptir. Seçmenin satın almak / seçmek istediği politika onun siyasetten beklediği çeşitli ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olmalıdır.
Bu ihtiyaçlar güvenlik ve adalet gibi zorunlu ihtiyaçlar kadar, ekonomik durum ve sosyal hizmetler gibi normal ihtiyaçları, dış dünyada söz ve prestij sahibi olmak gibi lüks ihtiyaçlar da olabilir. Bunlarla birlikte, tıpkı tüketicilerin kolay kolay vazgeçemedikleri tüketim alışkanlıkları gibi, bazı seçmenlerin de vaz geçemedikleri bir siyasi yelpazeleri bulunur. Seçmenler partilerin politika, vaat ve söylemlerini dinlerler, partilerin ideolojileri ile kendi dünya görüşlerini karşılaştırırlar, hayatlarında somut ihtiyaçlarına hangi partinin cevap vereceğini tartarlar ve bunlara göre bir karar verirler. Tüketiciler mal ve hizmetlere fiyat........
© Yeni Birlik
visit website