menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

100 ml. sıvıyla uçak düşürülebilir mi?

16 1
26.01.2025

Havalimanlarında uçak yolcuları için uygulanan güvenlik önlemlerinin çok mu abartıldığı konusu yıllardan beri tartışılır. 100 ml.’den fazla sıvı yasağı, ayakkabı ve kemerlerin çıkarılması gibi yasakların gerekli olup olmadığını bu konuda uzman bir isme, TAV Özel Güvenlik Hizmetleri A.Ş Genel Müdürü ve Güvenlik Servisleri Organizasyon Derneği (GÜSOD) Başkanı Turgay Şahan’a sorduk. İşte anlattıkları:

“Uçaklarda (kabinde) sıvı kısıtlaması uygulanması ilk kez Ağustos 2006’da İngiliz polisinin bir terör saldırısını engellemesiyle gündeme geldi. Terörist grup, 500 ml’lik içecek ambalajlarına gizlenmiş hidrojen peroksit bileşenli patlayıcılarla Amerika ve Kanada’ya gidecek 10 transatlantik uçuşu hedef almayı planlıyordu. Bu girişim, İngiliz yetkililerce raporlandıktan sonra, Amerika Ulaştırma Güvenlik İdaresi (TSA) İngiltere’nin uyguladığı kısıtlamalara eşlik ederek Amerika çıkışlı uçuşlarda da sıvı kısıtlamalarını devreye soktu. Başlangıçta, TSA tüm sıvı, jel ve aerosollerin kabin bagajında taşınmasını tamamen yasakladı. Ancak yaklaşık bir ay sonra, bu yasağı yumuşatarak, 100 ml veya daha küçük kaplardaki sıvı, jel ve aerosollerin şeffaf, yeniden kapatılabilir 1 litrelik plastik torbalar içinde taşınmasına izin verdiğini duyurdu. Avrupa Birliği, 6 Kasım 2006 tarihli 1546/2006 sayılı tüzükle, kabin bagajlarında sıvı kısıtlamalarını uygulama kararı aldı. Bunu, Uluslararası Sivil Havacılık Organizasyonu’nun (ICAO) 1 Aralık 2006’da yayımladığı bir yazı izledi. ICAO, tüm üye ülkelerin 1 Mart 2007 itibarıyla sıvı kısıtlamalarını uygulamaya koymasını tavsiye etti. Bazı ülke ve bölgesel otoriteler Ağustos 2006’dan itibaren kendi yetki alanlarında sıvı kısıtlamalarını uygulamaya başlasa da, bu uygulamanın küresel çapta yürürlüğe girmesi ICAO’nun liderliğiyle gerçekleşti. ICAO'nun belirttiği tarih olan 1 Mart 2007, sıvı kısıtlamalarının dünya genelinde standart hale gelmesini sağladı.”

“Patlayıcılar farklı formlarda karşımıza çıkmaktadır. Katı veya macun kıvamında olan C4, TNT ve PETN gibi askeri patlayıcılar, toz halinde olan kara barut gibi ticari patlayıcılar ve sıvı formda olan nitrogliserin, hidrojen peroksit ve nitro metan bu formlar arasında yer alır. Nitrogliserin, çarpmaya ve sarsıntılara karşı oldukça hassastır. Bu durum, sevkiyatını ve teminini zorlaştırır. Buna karşın, hidrojen peroksit bazlı patlayıcılar hem sevk hem de üretim açısından oldukça kolaydır. Ayrıca hidrojen peroksitin detonasyon hızı ve patlama etkisi, askeri bir patlayıcı türü olan TNT’ye eşdeğer düzeydedir. Tarih boyunca sıvı patlayıcılarla gerçekleştirilen birçok terör eylemi yaşanmıştır. Örneğin, Aralık 1994’te El Kaide üyesi Remzi Yusuf ve beş kişilik ekibi, Pasifik üzerinde 12 Amerikan uçağını hedef alan bir eylem planı hazırlamıştır. Planın ilk testi Manila’da bir tiyatro salonunda yapılmış ve birkaç görevli yaralanmıştır. İkinci girişim, Manila-Tokyo seferinde gerçekleşmiştir. Remzi Yusuf, sıvı........

© Yeni Birlik


Get it on Google Play