menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hangi vakıf üniversitelerinin talebi arttı?

16 0
previous day

Bu yıl her yönüyle ilginç bir üniversite tercih dönemi yaşandı. Önce sınava geçen seneye göre bir milyona yakın az öğrencinin gireceği ortaya çıktı. Sonra vakıf üniversitelerinin kontenjanları arttırıldı devlet üniversitelerinin kontenjanları ise azaltıldı. Sonrada tercih sonuçları açıklandığında boş kalan kontenjanlarda geçen seneye göre yüzde yüz oranında artış olduğu görüldü.

2024 yılında yaklaşık 23 bin kontenjan boş kalırken 2025 yılında boş kalan kontenjan sayısı 47 bin oldu. Özellikle yüksek zamlar yapan para ile eğitim veren vakıf üniversitelerinde doluluk oranı yüzde 75,8’e düştü. Vakıf üniversitelerinde ben düşüş bekliyordum çünkü çok ciddi zamlar yapan üniversiteler vardı. Bu zamları önce kendim inceledim ve çok şaşırdım sonra acaba bende mi bir sorun var çevreme de bir sorayım dedim. Farklı ekonomik statülere sahip dostlara “bu fiyatlar sizce yüksek mi normal mi?” diye sordum. Herkes ama herkes bu fiyatların ciddi seviyelere geldiğini ve artık günümüz Türkiye ekonomisinde bu fiyatların yüksek kaldığını söyledi.

HALK BU YIL UYARDI

Zam yapmak tabii ki her kurumun hakkı ama bir şey alırken bir şey de vermek lazım. Vakıf üniversitelerinin çok büyük bir bölümü maalesef ama maalesef sadece istiyor ve sadece alıyor ama aynı oranda bir şey vermek istemiyor. Bunu artık sağır sultan da biliyor. Ben şahsen vakıf üniversitelerinde daha da fazla boşluk bekliyordum yüzde 75,8’e düşen doluluk oranı ile yine ucuz kurtuldular. Ancak şunu da söylemek istiyorum: Bu halkın bir sinyali. Bu yılki sadece sarı karttı. Üniversiteler, öğrencilerini müşteri akademisyenlerini basit işçi gibi görmeye devam ettikçe bu sarı kart kırmızı olacak ve nitelikli gençler onlara kırmızı kartı gösterecek.

Yıllardır söyledim ve hep söyleyeceğim. Bir üniversiteyi iyi bir üniversite yapan iki önemli faktör vardır. Birincisi akademik kadrosu ikincisi ise marka değeri. Bu iki faktörü ayarla bunlara bir de uluslararasılaşmayı ekle başarı kendiliğinden gelir. Kampüsmüş, sosyal aktiviteymiş bilmem neymiş hepsi palavra. Oysa Türkiye’deki adı “vakıf” olan ama “özel” gibi hareket eden üniversiteler ne yapıyor? Aç bölümleri, arttır kontenjanları zammı da yap sonra da müşteri toplamaya çalış.

Bir zamanlar küçük minibüsler vardı hatırlar mısınız? Hani bir ara ayakta müşteri alması yasak olan o minibüsler. Aynısını yapıyor üniversiteler. Doldur kontenjanları gelsin paracıklar. Peki ya şimdi? Paracıklar geliyor mu? Bir ara geliyordu ama artık halk uyandı, yeni nesil bilgiye daha kolay ulaşmaya başladı ve Hanya’yı Konya’yı görmeye başladı.........

© Yeni Birlik