menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Troya: Savaşın ve mitlerin şehri

10 0
04.06.2025

Troya… Adı bile efsanelerle örülmüş bir tarih masalı gibi. Kimimiz onu Homeros’un İlyada’sından biliriz kimimiz antik bir taş yığınının altında yatan sırlar şehri olarak... Ama şu kesin ki Troya bir arkeolojik kazı alanı olmasının yanı sıra kolektif insan hafızasının, savaşın, kahramanlığın ve trajedinin de sembolüdür. Çanakkale Boğazı’nın güney ucuna bakan Hisarlık tepesinde yer alan Troya, 1870’li yıllarda Alman tüccar Heinrich Schliemann tarafından yapılan kazılarla dünya tarihinin gündemine oturdu. Schliemann’ın aradığı, Homeros’un “rüzgârların uğultusunda yıkılan o büyük şehir”di. Ve o, bir efsanenin peşinden giderek Troya’nın izini ve modern arkeolojinin seyrini değiştirdi. Bugün Schliemann’ın bulduğu tabakaların çok daha derinine inilmiş durumda ve Troya'nın aslında üst üste inşa edilmiş en az dokuz farklı şehir katmanından oluştuğu biliniyor. Troya, bir anlamda medeniyetlerin birbirine devrettiği bir “hikâye toprağı”. Her bir taş, her bir duvar parçası; Hititler'den Akalar’a, Roma’dan Osmanlı’ya kadar uzanan çok katmanlı bir medeniyet anlatısının parçası. Bu yüzden Troya'yı gezerken bir antik kenti velev ki zamanın kendisini........

© Yeni Birlik