“Hürriyet odur ki; ne nefsine, ne gayriye zararı dokunmasın”
Aslına bakarsak, demokratik işleyişin olduğu milletlerde de toplumsal hayat için bu sistem şarttır. Toplumsal hakların korunması, bireylerin toplumsal kurallar içinde, ferdî hürriyetlerini yaşamalarına imkân sunar. Fakat bu hürriyet politik olarak hayatını sürdürse de toplumun ahlâkî gelişimi için yeterli değildir.
Bediüzzaman Said Nursî ise hürriyeti daha geniş bir perspektiften ele alır: “Hürriyet odur ki; ne nefsine, ne gayriye zararı dokunmasın.”1
Said Nursî hürriyeti ikiye ayırarak, birinci kısımda pek çok düşünürden farklı olarak bireyin kendine de zarar vermemesine dikkat çekmiştir.
Bu yazıda “ne nefsine” kısmını gençler üzerinden tefekkür edeceğiz.
İnsanoğlu, yaratılış itibarıyla diğer canlılardan daha farklı istidatlarla dünyaya gelmiştir. Bu özelliklerden en belirgini irade sahibi olmasıdır. İrade insanoğlunun hayatına yön veren, belirleyen bir kilometre taşıdır.
Bunun yanı sıra insana verilen duygu ve nefis faktörleri iradenin işleyişinde etkili elemanlardır. Nefis daima kendini hür bilir ve öyle yaşamak ister. Duygularımız ise fıtraten bir sınır çizilmediği için daima ifrat, tefrit ve vasat........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein