Yaralı bir kuş gibi avlanmadan
Fitne-i Ahirzaman
Resulullah Efendimiz buyurdu ki: “Fitne-i ahirzaman o kadar dehşetlidir ki, kimse nefsine hâkim olmaz.”1
Bu nasıl bir fitne Allah’ım, bu nasıl bir zaman? Biz nasıl bir zamana kalmışız? Nasıl bir fitnenin içindeyiz?
Bir yönden üzülmek ve hatta dövünerek ağlamak lazım.
Ama bir de rahmet yönü de vardır bunun. Bu kadar ağır bir zamanda yaşayanlara rahmet gelmez mi? Elbette inşaallah gelir. Yeter ki istesinler.
Nefsine hâkim olunmayacak bir dönemde yaşayanlar, aynı hassasiyetle bu dehşetlerin şerrinden Allah’a sığınırlarsa inşallah inayete, İlahî yardıma, affa ve mağfirete uğrarlar. Çünkü öyle ki ümmet bu fitnenin ağırlığından, zorluğundan, dayanılmazlığından Allah’a sığınmış. Allah’tan istimdat eylemiş. Allah’ın kapısını çalmış. Allah’tan ümit eylemiş. Başka sığınılacak kapı görmemiş! “Ümmet o fitneden istiâze etmiş, azab-ı kabirden sonra “min fitnet’id-deccal ve min fitnet-i ahirizzaman” vird-i ümmet olmuş.”2
Yani bu merhum ümmet kabir azabından sonra “deccal ve ahirzaman fitnesi”nden Allah’a istiaze eylemiş. Elbette Allah’a sığınan inşallah yardım bulur, bağışlanır, affa mazhar olur, mağfiret bulur,........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d