Müsbet hareket ve kardeşlik
Müsbet Hareket
Risale-i Nur, bütün Müslümanları, hattâ bütün insanlığı kucaklayan zengin bir şefkat diline sahiptir. İslâm’ın teşrî kıldığı ve Risale-i Nur’un da bilhassa asrımızda ihmal edilmemesi gereğini ısrarla vurguladığı din kardeşliği hukûkuna riâyet etmekte hassas olmak gerekir. Ehl-i tarîkat olsun olmasın, hiçbir Müslüman’ı rencide edici bir üslûba, hiçbir yerde iltifat etmemelidir.
Nitekim Bediüzzaman Hazretleri Müslümanlar arası hukûka riâyetin önemini ve şartlarını ayrı bir Risale’de, Yirminci Lem’a’da ayrıntılarıyla ele almıştır. Orada, İkinci Sebep’te önemli bir düstur: “Müsbet hareket etmektir.”
Yani kendi mesleğinin muhabbetiyle hareket etmek. Burada başka mesleklerin adâveti ile veya başkaları noksanlıkla itham ederek hareket etmeye aslâ cevaz verilmez. İslâm dâiresi içinde, hangi meşrepte olursa olsun; muhabbete, uhuvvete ve ittifâka medâr çok birlik bağı bulunduğunu düşünerek ittifâk edilmesi; her meslek sahibinin yalnız kendi mesleğinin muhabbetiyle çalışması, başkasının mesleğine ilişmemesi önemle istenir.
Bir Müslümanın, “Mesleğim, yolum ve tarzım haktır!” demesinin hakkı olduğunu hatırlatan Bediüzzaman; başka mesleklerin haksızlığını veya çirkinliğini îmâ edercesine “Hak yalnız benim mesleğimdir.” İddiasına kesinlikle izin........
© Yeni Asya
