Mahrem Risalelerin açığa çıkışının hikmeti
Tarihçe’de geçen, ”Çünkü böyle bir imtihanda inatçı, bahaneci ve insafsız muarızların karşısında teşhir edilmesinden herkes anladı ki, hiçbir hile hiçbir enaniyet hiçbir garaz, hiçbir dünyevî ve uhrevî ve şahsî menfaat karışmamak, tam halis; hak ve hakikatten geliyor. Eğer perde altında kalsaydı çok manalar verilebilirdi. Daha avam-ı ehl-i iman itimat etmezdi. ‘Belki bizi kandırırlar’ der ve havas kısmı dahi vesvese ederdi..” cümlelerinde “belki bizi kandırırlar,” ifadesi var.1 Bunu açar mısınız?
Habbeyi Kubbe Yapmamak için
Üstad Hazretleri hizmet hayatında asayişi temine ve müsbet harekete azamî derecede dikkat göstermiştir. Bu çerçevede Tesettür Risalesi, Hücumat-ı Sitte, Beşinci Şua gibi hükümetin ilişebileceği bazı Risalelerini kendi tedbiriyle odun ve kömür yığınları altına saklatıyor.
Fakat öyle dehşetli aramalardan geçiyor ki, evin muhtemel bütün gizli bölmeleri arandığı gibi, odun ve kömür yığınları altına kadar bakıyorlar.
Ve tabiî ki oraya gizlenen Risaleler oradan alınıp suç aleti olarak dosyaya konuyor. Ardından büyük bir cürüm işlenmiş gibi savcılıkça suç dosyası oluşturulup mahkemeye şikâyet ediliyor. Derken mahkeme süreci başlıyor.
Bediüzzaman da müdafaalarında, bu saklanan Risaleleri savunuyor. Bu Risalelerin her........
© Yeni Asya
