İltifatta ölçümüz ne olmalıdır?
Sevdiklerimizi Öldürmeyelim
Bediüzzaman Hazretleri, Muhakemat’ta, “İhsan-ı İlâhî ile tavsifte kanaat etmek farzdır.”1 der.
Allah’ın bir şeyi takdir etmesi ve o şeye değer vermesi hakikattir. Kul eğer Allah’ın verdiği değer kadar bir değer verirse, hakikatten ayrılmamış olur. Daha fazla değer verirse mübalâğa yapmış olur. Ve kişiyi bu abartı ile tefer’una (yani Firavunlaşmaya), gurura, riyaya, ucba itmiş olur. Bu haramdır.
Cenab-ı Hak, makbul kullarına ihsanını ihsas etmez, hissettirmez. Bu aynı zamanda en büyük bir ihsan-ı İlâhî’dir. Çünkü Allah’ın ihsanını hisseden insan şükürden ayrılır ve gurura kapılırsa bu onun için tehlikeli olur.2
Peygamber Efendimiz (asm): “Sakın birbirinizi methetmeyin. Çünkü bu (kişiye iyilik değil, kişiyi) boğazlamaktır [yani bir nevi katletmek]tir.”3 buyurmuştur.
Yani medih kişiyi manen öldürür. Böyle bir manevî katle sebep olmamalıdır.
Övmek İyilik Değildir
Bir kişiyi yüzüne karşı övmek doğru değildir. Övülen kişi ölçüyü, istikameti, ihlâsı, samimiyeti, isabeti, fıtratı, sıdkı, sadâkati kaybetme riskiyle yüz yüze gelir. Bu o kişiye iyilik değil, kötülüktür.
Bu yüzden Peygamber Efendimiz (asm): “Birisi sizi yüzünüze........
© Yeni Asya
