menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Trump yazımızın yorumcularıyla başbaşa…

8 1
17.02.2025

Yazarlarıyla birlikte düşünen, problemleri çözmek için akıl/mantık yürüten kişilerdir. Birçok meşguliyetler arasında, özellikle oturup yorum yazan fedakâr okuyucularımızdan bahsediyorum.

Meseleler her ne kadar basit ve küçük görünse de; bir yönüyle ahirzamandaki iman ve küfür mücadelesini mevzu edinmeleri ve diğer cihetiyle de konuların küresel bakışlarımıza ve hadiseleri tahlile olan ihtiyacı, alâkadar olduğumuz boyutların hem genişliğini ve hem de vazgeçilmezliğini ortaya koyuyor.

Bediüzzaman’ın savaşları, devletler/milletler seviyesinden sınıf hâkimiyetlerine taşıması; elbette kişilerin isimlerini önemsiz kılıyor. İkinci Dünya Savaşındaki isimler ve temsilî devletler bugün için tarihe karıştı, diyebiliyoruz. Bu esnada, Hz. İsa’nın (as) nüzulü ve savaşın seyrini üç kategoride, mektubunda izah eden Said Nursî’nin verdiği ölçüler, günümüzde başka coğrafyalarda ve şahıslarda tezahür ediyorsa, oturup tekrar mütaalalarda bulunmamız gerekiyor. Yazımızın başlığı yalnızca Ey Trump!” değildi. Tedkik heyetimiz bizimle istişare ile o başlığı koymuştu.

Yazımızda ifade ettiğimiz üzere, dünya kamuoyunun “inkâr-ı ulûhiyet ile semavî dinlerin müttefikleri” olarak ikiye ayrıldıkları “yol çatısında” durarak, ABD’nin yeni hükümetinin seslendirdiği siyaseti tahlil etmeye çalıştık. Devlet başkanının arkasındaki “şahs-ı manevînin güçlü duruşu,” inkâr-ı ulûhiyetçilerle olan birçok devlet başkanının istifasını netice vermesi, ülkenin reislik makamındaki kişinin gücüyle alâkadar değil. Kırk........

© Yeni Asya