Müstehcenliğin millî bir felâket olduğunu biliyor muyuz?
Aynı ortamı paylaştıkları erkeklerin manevî dünyalarında sebep oldukları yangınları, çıkardıkları savaşları ve onları kemal yolundan alıkoyarak tedennî derelerine fırlattıklarını da bilemezler. Zira onlar; güzelliklerini yanlış yerde teşhir eden kadınlardır. Toplumda kıskançlık ve velayeti altındakinin iffetini koruma refleksleriyle meydana gelen savaşları, işlenen cinayetleri, kaybolan hayal ve hayatları da bilemezler. Şayet kadınlık karakterini şeytanlıkla değiştirmemişse açık/saçık kadınlarımız, müstehcenliğin fert ve topluma getirdiği zararları bilemezler. Hürriyet perdesinde yapılan yanlış telkinler, istismarlar ve kadının toplumdaki misyonunu tahrip çalışmaları; maalesef birçok kızımıza, hayâsızca giyim ve üslupları normalleştirmiş görünüyor.
Ferdin müstehcenlik belâsıyla düşüşe başladığı yerde, toplum da tedennî edecektir. Toplumları tedennîde olan millet ve devletlerin ayakta kalmaları ise çok güçtür. Kur’ân ve önceki mukaddes kitaplarda geçen “kavimlerin helâket ve yokoluşları, toprağın altına çekilmiş medeniyetler ve isimleri tarihin sayfalarını süsledikleri halde, kendileri olmayan kavimler; ahlâksızlığın tarihteki serencamını akıl sahiplerine gösterir.
Kadınlarımızın fıtrata aykırı açılıp-saçılmalarının sosyo-psikolojik arkaplânını anlatamayacağız. Başta sefih Avrupa’nın uydurduğu moda olmak üzere, mevcut hâkim cereyanların verdiği desteğin mahiyetini de izah........
© Yeni Asya
