Muhalefete operasyon etabı sonlandırılırken
“Tencere dibin kara, seninki benden kara” yaklaşımının millet içinde elle tutulur hale gelmesi, panikletirdi. (https://www.yeniasya.com.tr/sukru-bulut/12-eylul-sureci-ideolojisi-hirsizligi-sistemlestirdi_612536)
Demokrasinin olmadığı yerde kanun hâkimiyeti olmaz, kural olmaz, murakabe olmaz, hesap sorulmaz ve keyfîliğin nerede duracağı bilinmez muhalefeti alternatif olmaktan çıkarmak üzere başlatılan operasyonun bumeranga dönüştüğünü, senaryoyu yazanlar gördüler. Demokrasinin işlemediği 12 Eylül sürecindeki belediyelerde aynı işleyiş vardı. Rüşvetin dersi verilmişti. Birileri korunacak, diğerleri ise –belki de anlaşmalı olarak– ağlara takılıp kurban verilecekti. ANAP dönemine baktığınızda ve zamanın gazetelerinden ilgili haberleri derlediğinizde, menfaat esaslı ekonominin çatışmacı paradigmalarını net göreceksiniz. Yalnız siyasette değil; ticarette ve diğer sosyal münasebetlerde gençliğimiz, bu berbat anlayışla yetişiyor…
Cumhurbaşkanı bir adım öne çıkarak, demokrasilerde olmayan bir istekte bulunuyor muhalefete: “Artık vazifeye talip olmayınız…” Muhalefetsiz iktidar, dikensiz gül bahçesi… Doğru, ama mevsim müsait değil. Üç yaşındaki çocukların, anne-babalarından hürriyetlerini istedikleri zamanı yaşıyoruz. Hürriyetsiz hayat mümkün değil, Reisim…
AKP’nin eliyle muhalefetin belediyelerine yapılanlar için “Altılı Masa”ya gitmek ve AKP kurmaylarının, muhalefeti........
© Yeni Asya
