menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Medreseler, müşfik annelerin yerini tutabilir mi?

13 44
31.10.2025

İç içe manaları birlikte tedai ettiklerinden; küçücük bir karşılaştırma yapalım diyoruz. Şefkat kahramanları ve mürebbiyeler; Allah’ın Rahim ve Vedud isimleri yanısıra; Rabb ismiyle tecellî eden Celal ismini her vasatta yansıtamadıklarından; çoğu annelerde şefkatin suiistimale uğradığını da Risale-i Nurlardan anlayabiliyoruz.

O küçücük filizin, nihalin veya goncanın büyümesini sağlayacak şefkat güneşiyle birlikte; yavrucağını hayatın şartlarına ve meşakkatlerine hazırlayacak terbiye verilmediğinde, insan olarak doğanların neticede insan olamadıklarına çok şahit oluyoruz. Sözkonusu esmanın fidanlara adaletli yansıyamaması, genellikle ağaçları çürütüp kurutabileceği gibi, bazen de barsız bırakır.

Neslimizin ekseriyeti, dokuz yaşından itibaren tahsil için köyünü terk ederken; arkasında gözyaşlarını biriciğine göstermemeye çalışan bağrıyanık anneleri bırakmışlardır. Ayrılan da yanar, lâkin gittiği yerlerdeki yenilikler ve meşgale firkat acısını dindirebilir… Ya geride kalan anneler… Evlâdının gittiği gurbete, bir ömür boyu gözyaşlarıyla bakan anneler… Biz bu gözyaşlarını virde çevirmiş annelerin çocuklarıyız. Onlar vefat edip bizler de beyazlara bürünerek ardlarına düştüğümüzde, çocukluğumuzun yarım kalmış düğümleri yeniden çözülüyor ve hıçkırıklar ikinci çocukluğumuzda bizi........

© Yeni Asya