menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Medrese değişime ayak uydurmalı…

10 1
12.12.2025

Değişimi, tecdid manasında kullananlar, zamanın rüzgârıyla gelen güzel yeniliklere kapılarını kapatmazlar. Asr-ı Saadetteki medreseyi, genel eğitimi ve özelindeki kadın eğitimini bilenler; medeniyetlere annelik, üstadlık ve öncülük yapmış İslâm’ın medrese sistemindeki anne eğitiminden dolayı iftihar ederler.

Gelenekler, ömrünü tamamlamış canlılar gibidirler, ecelleri geldiğinde kaybolurlar. Geleneği sevmemiz ve yaşama tâkati olanları korumamız fıtratımızın gereği değil mi? Medresenin de geleneği olacaktı ve kadın eğitiminin usulleri ihtiyaca göre şekillenecekti.

Merhum pederim dört-beş yaşındayken beni hafız Halil Hoca’ya göndermişti. Müftülük personelinin, hoca, imam ve talebelerin ortaklaşa kullandıkları bir mekândı, medresemiz. Ablacığım ise, Müftülüğe yakın, tek katlı bir evde kızlarla ders görüyordu. Seviyeler yükseldikçe, müderrisler de değişiyor ve erkek talebelere bir dereceden sonra gurbet düşüyordu. Anlayacağınız, mektepten çok farklıydı. Hafız olmamı isteyen rahmetli babam, beni İmam- Hatip’e gönderirken; ablamın mahallimizdeki eğitimi bitmiş, bulunduğumuz şehirde devamı hazırlanmamıştı. Babam ise, inançlarından dolayı mektebe mesafeliydi. (Giyim-kuşam, karma eğitim ve müfredatların dinsizliğe kapı aralamaları gibi….)

1960’ların ekseri babaları da mektebe mesafeliydiler. Mektebe gidenlerdeki iman zaafı, ibadetsizlik ve kısmen........

© Yeni Asya