menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Alevî, Sünnî, Ehli-Beyt sevgisi ve İslâm birliği

10 1
04.06.2025

Ehl-i Sünnet dört hak mezhebe sahip olmanın yanında, on iki hak tarikat ve alt kolları gibi gruplaşmalar da oldu. Aynen öyle de, Alevîler ve Şiîler de altmıştan fazla gruplara ayrıldı. Sünnîler ile Alevîler arasında Hazret-i Ali (ra) hakkında, Asr-ı Saadetten günümüze kadar sürüp gelen bir tartışma vardır. Alevîler, “Peygamberimizden (asm) sonra halifelik hakkı Hz. Ali’nin idi fakat ondan gasp edildi. Sırasıyla Hz. Ebubekir (ra), Hz. Ömer (ra) ve Hz. Osman (ra) halife oldular.” dediler. Sünnîler ise, “Hak, önceki üç halifenin idi ki, kader hükmünü böyle icra etti.” diyorlar. Bu tartışma, o günden bu güne sürüp geldi.

Aslında, on dört asır önce meydana gelen bir hadisenin bu gün tartışmasını sürdürmenin hiçbir anlamı kalmamış. Çünkü, hadiseler yaşanmış ve tarihe mal olmuş. Önceki üç halife ile Hz. Ali (ra) arasındaki şahsî fazilet ve Ehl-i Beyti temsil noktasındaki farkları 4. Lem’ada güzelce izah eden Bediüzzaman Hazretleri, şahsî fazilet ve İslâm dinine hizmet noktasından üç halifenin hissesinin daha fazla olduğunu, Hz. Ali’nin Ehl-i Beyti temsil noktasından kıyaslanamayacağını, çünkü orada Peygamber Efendimizin (asm) şahs-ı manevîsinin hükmettiğini ifade etmektedir.

Bahsi geçen faklı........

© Yeni Asya